Açış Konuşması

8618

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI’NIN, TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ İNSAN HAKLARI MERKEZİ TARAFINDAN 05 ŞUBAT 2011 TARİHİNDE MERSİN’DE DÜZENLENEN “İNSAN HAKLARI İZLEME, RAPORLAMA VE ARŞİVLEME PROJESİ” NEDENİYLE YAPTIĞI AÇIŞ KONUŞMASI

Mersin Barosu’nun Değerli Başkanı,

Değerli Baro Başkanları,

Sevgili Meslektaşlarım,

Sizleri Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu adına, kendi adıma sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Dün Mersin Adliye Sarayı’nda hep birlikte bir ilk’e tanıklık ettik. Hepimizin bildiği üzere Türkiye Barolar Birliği her sene İnsan Hakları Günü’nde, insan haklarını konu alan ve özgün eserlerden oluşan bir karikatür sergisi düzenler. Bu sergi bu yıl da düzenlendi ve açılışı İnsan Hakları Günü’nde, Ankara’da Türkiye Barolar Birliği binasında yapıldı. Bu sergide yer alan tüm karikatürler dün yapılan açılıştan sonra Mersin Adliye Sarayı içinde ve Mersin Baromuzun yer aldığı katta sergilenmeye başlandı. Haksızlık yapmak istemem, ama benim izleyebildiğim, anımsayabildiğim kadarı ile bu, yani Adliye Sarayı içinde karikatür sergisi açılması bir ilk. Bu ilk’e imza atan Mersin Başsavcımız Sayın Burhan Çobanoğlu ve yine buna öncülük ve aracılık eden Mersin Baromuzun değerli Başkanı Sayın Hulki Özel ile değerli yönetim kurulu üyelerini hem kutluyor ve hem de kendilerine teşekkür ediyorum.           

Değerli Meslektaşlarım,

Bugünkü etkinliğimizin gündemini oluşturan İHİRAP, yani İnsan Hakları İzleme, Raporlama ve Arşivleme Projesi, ülkemizdeki insan hakları ihlallerini izlemeyi, izleme sürecinde saptanan ihlalleri raporlamayı, arşivlemeyi ve bu suretle hem bir bilgi havuzu, hem de ortak bir hafıza oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu projenin uygulanmasında, Barolarımızın, insan hakları alanında çalışan avukat meslektaşlarımızın, insan hakları aktivistlerinin desteklerinin sağlanması projenin başarıya ulaşması yönünden son derece önemlidir. Daha önce İzmir’de, Mardin’de, Artvin’de yaptığımız ve bugün burada yapacağımız bölgesel nitelikteki toplantıların düzenlenmesinden amaç da, projenin tanıtılması suretiyle Barolarımızın, insan hakları alanında çalışan meslektaşlarımızın, insan hakları aktivistlerinin projeye destek vermelerinin sağlanmasıdır.

Sevgili Meslektaşlarım,  

Hepimizin bildiği üzere, Avukatlık Kanunu’nun 76.maddesi hükmü gereğince insan haklarını savunmak ve korumak Barolara verilmiş bir görevdir. Kanunla verilmiş bir görev olmasa dahi, insan haklarını korumak, hukukla, yani haklarla ilgili bir örgüt olan, yargının ve adaletin kurucu unsuru savunma makamının örgütü olan Baroların asli görevidir.

Bugün burada bulunmamamızı nedeni de budur.

Değerli Meslektaşlarım,

Geride kalan yıllarda yasal yönden yapılan iyileştirmelere rağmen ülkemizde gerek insan hakları ihlalleri, gerekse temel hak ve özgürlüklere ilişkin sorunlar devam etmektedir. Kanımca bunun en büyük nedeni mevzuatta yer alan düzenlemeler veya mevzuattaki eksiklikler değil, toplumda bir hukuka aidiyet bilincinin oluşmamış, oluşturulamamış, hukukun üstünlüğü ilkesinin yerleştirilememiş ve içselleştirilememiş olmasıdır. Hukuk devleti ve hukuk toplumu olamamanın sancıları ve sıkıntıları, bir yandan devlet ile sivil toplum arasında kopukluklara ve kırılmalara neden olmakta, diğer yandan hakların temellendirilmesini ve korunmasını zorlaştırmaktadır. 

Elbette bu konuda en büyük görev ve sorumluluk devlete, devletin temel organları olan yasamaya, yürütmeye ve yargıya, yargının üç kurucu unsurundan birisi savunma olmakla, biz avukatlara ve meslek örgütümüz olan Barolara aittir. O nedenle, avukat olarak, Barolar ve Türkiye Barolar Birliği olarak biz, hem insan hakları konusunda ve hem de Avukatlık Kanunu ile bize görev olarak verilen diğer konularda üzerimize düşen görevleri yapalım. Perikles’in isabetle ifade ettiği üzere “yönetimle”, yani siyasetle de ilgilenelim. Ama Türkiye’nin içine sürüklendiği kutuplaşmaya ve hesaplaşmaya entelektüel cephane taşıyan taraf konumunda olmayalım.

Böyle bir mevzii tuttuğumuzda, bu bağlamda günlük siyasal çekişmelerin ve kutuplaşmaların dışında kaldığımızda, güne dair şeyleri değil, ilkeleri konuştuğumuzda, eylem ve söylemlerimizi ilkeler üzerine kurduğumuzda, Barolar olarak, Türkiye Barolar Birliği olarak inanıyorum ki toplum üzerinde daha etkili, daha saygın ve inandırıcı olacağız.

Türkiye’nin böyle bir sese ihtiyacı var, hem de çok ihtiyacı var.  O ses de biz olmalıyız.        

Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür eder, saygılar sunarım.


Av.V.Ahsen Coşar
Türkiye Barolar Birliği Başkanı

Fotoğraflar


Fotoğraf 1

Fotoğraf 2

Fotoğraf 3

Fotoğraf 4