TÜBAKKOM Basın Açıklaması

6308

BASINA VE KAMUOYUNA DUYURULUR.

Basına yansıyan bir kadın vatandaşımızın, İzmir’de bir karakolda, genelde insan haklarına özelde bir kadına karşı görevini kötüye kullanarak, hak ve yetkisi dışında dövülmesi olayını hoş görmek, görmezden ve seyirci kalmak mümkün değildir.Tüm yetkileri ve kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Bu olay kaygı verici olmasının yanı sıra son derece onur kırıcı bir eylemdir. Temel hak ve özgürlükleri korumakla görevlendirilmiş bu kişilerin özelde kadına, genelde vatandaşa bakış açısı değişmedikçe, vatandaşın hakları korunmadıkça temel hak ve özgürlüklerin teminatından söz edilemeyecektir. Ülkemizde kadına karşı işlenen suçlara her gün bir yenisi daha eklenmekte, kadına kalkan eller, demokratik ve hür yaşama, sosyal yaşamımıza ve toplumsal barış ve huzurumuza da etki etmektedir.

İzmir ilinde bir kadın vatandaşımızın sadece kadın olması ve bir eğlence mekanında eşi ve yakınları ile eğlenmesi nedeniyle, üzerinde kimliği çıkmaması bahane edilerek, görevi halkın can ve mal güvenliğini korumak olan kolluk kuvvetine mensup sivil memurlar tarafından darp edilmesi yüreğimizi burkmuştur. Şiddete maruz kalan kadın mağdur olmakla kalmamış ‘’memura aktif mukavemet’’ ve ‘’hakaret’’ olarak tanımlanan davranışı ile hakkında iddianame tanzim edilmiş, bunun karşısında kendisini döven ve kendisine hakaretler eden kolluk mensupları için isnat edilen suç  sadece ‘’zor kullanma yetkisini aşarak basit yaralama fiili’ olarak nitelendirilmiştir. Olayla ilgili şu tespitleri yapmış bulunmaktayız;

tubakkom_13-12-2011

1) Karakolda elleri kolları bağlı bir kadını darp eden iki polis memurunu görevde tutmaya devam eden İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ve sorumluları hakkında da ivedilikle gereği yapılmalıdır.

2) Olay gerçekleşirken seyirci kalan diğer polis memurları hakkında da gerekli adli ve idari işlemler derhal yapılmalıdır.

3) Karakolda tutulan rapor ile ilgili olarak kamuoyuna da yansıyan kamera kayıtları esas alındığında delil olma niteliği tartışılmalıdır.

4) İddianamede kamera kayıtlarının delil olarak gösterilmemesi de ayrıca soruşturmayı gerektirir bir durum olduğundan HSYK tarafından ilgililer hakkında görevi ihmal ya da kötüye kullanma nedeniyle soruşturma açılmalıdır. Bu konuda HSYK.’yı göreve davet ediyoruz.

5) Gözaltına alma işlemi öncesi ve sonrasında doktor raporlarında vatandaşımızın şiddete uğradığı tespit edilmiş midir? Şiddet görmezden mi gelinmiştir? Bu konunun da açığa çıkarılmasını ve sorumlular hakkında gereğinin yapılmasını istiyoruz.

Söz konusu olayda hukuken kusuru sadece kimliğini ibraz edememek olan kadın için kabahatler kanunu gereğince işlem yapılması gerekirken kendisi polis merkezine götürülmüş ve gözaltına alınmıştır. Hukuken somut olayda zor kullanma yetkisi olmamasına rağmen bu davranışın meşru görülmesi hukuken onarılamaz sonuçlar doğuracaktır.

Söz konusu saldırı sadece kadının cinsel kimliğine saldırı değil onun sosyal yaşamına ve özgürlüklerine de bir saldırıdır. Aynı zamanda bu davranış şiddet mağduru kadınların, uğradıkları şiddete karşı bireysel mücadeleye ve toplumsal mücadeleye ket vurmuştur.   Tübakkom olarak elem verici ve düşündürücü bulduğumuz bu olay nedeni ile kimsenin temel hak ve özgürlüklerinden ödün verilemeyeceğini, mağdur kadının her zaman yanında olacağımızı ve  olayın takipçisi olacağımızı saygı ile kamuoyuna duyururuz. 13/12/2011

AV. HİDAYE KAHYAOĞULLARI 

T.B.B. TÜBAKKOM 11. DÖNEM SÖZCÜSÜ

AYDIN BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU