Basın Açıklaması

6866

01.03.2010


REFORM ADI ALTINDA, YASAMANIN DA YARGIYA MÜDAHALESİNİ ÖNGÖREN HÜKÜMLERİN GETİRİLECEĞİ YOLUNDAKİ BEYANLAR NEDENİYLE YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI

Yargıya müdahale niteliğini taşıyan Anayasa’daki mevcut hükümlerin değiştirilmesi beklenirken, reform adı altında, yasamanın da yargıya müdahalesini öngören hükümlerin getirileceği yolundaki beyanlar endişe vericidir.

Sözü edilen değişiklikler, kuvvetler ayrılığı ilkesindeki dengeleri onarılmayacak şekilde bozacak, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi ve tarafsızlığının geliştirilmesi olanaksız hale gelecektir. Bu yöndeki girişimler, yargıyı da siyasal çekişmelerin içine itmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Yıllardır Türk kamuoyunun ve hukuk sistemimizin beklediği yargı reformu, bugünkü kargaşa ortamında gerçekleştirilemez. Sağlıklı sonuçlar veremez. İleriye yönelik kalıcı iyileştirmeleri sağlayamaz.

Yargıyla kargaşa ve gerginlik yükseliş göstererek devam ederken, yargı aleyhine yasama ve yürütmeyi güçlendireceği anlaşılan ve Mart ayında Parlamentoya götürüleceği açıklanan düzenlemelerin, uzlaştırıcı ve sağlıklı bir ortamda, toplumda geniş kapsamlı bir şekilde tartışılmadan, aceleye getirilerek gerçekleştirilmesinin, demokratik sisteme vereceği tahribat göz ardı edilmemelidir. 

Yargı reformunun, yargının siyasal baskı ve kargaşalardan etkilenmeden güvenli ve bilimsel bir ortamda, demokratik bir şekilde tartışılarak yapılması en uygun çözüm yoludur.

Öte yandan, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan “siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili karar alma yetkisini yasamaya devretme” önerileri de, Cumhuriyetin temel organlarından olan yargı erki ile onun dayandığı Anayasal ve yasal düzenlemeleri işlevsiz hale getirerek, sisteme yönelik yeni sıkıntılara yol açacaktır.  Yasamanın ve onun bünyesinden çıkan yürütmenin mutlak egemenliği ve yargının dışlandığı bir düzenin, hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğü kavramlarıyla uzaktan yakından ilgisi olamaz.

Saygılarımla


Av. Berra Besler
TBB Başkan Yardımcısı