III. GENÇ AVUKATLAR KURULTAYI

10004
III. Genç Avukatlar Kurultayı, 26-27 Nisan 2014 tarihlerinde, 48 baronun katılımıyla Denizli Barosu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Kurultayın açış konuşmasını Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Berra Besler yaptı.
 
 
TBB BAŞKAN YARDIMCISI AV. BERRA BESLER'İN
III. GENÇ AVUKATLAR KURULTAYI

AÇIŞ KONUŞMASI

Denizli Barosunun Sayın Başkanı, Yönetim,Disiplin,Denetleme Kurulu üyeleri ve TBB Sayın delegeleri, sayın Baro Başkanlarım, değerli meslektaşlarım ve bana her zaman enerji ve heyecan veren, kendilerinden güç aldığım, ülkemizin ve mesleğimizin aydınlık geleceği, Hukuk Devletinin güvencesi, genç, dinamik, avukatlar değerli meslektaşlarım, saygıdeğer konuklar, basınımızın sayın temsilcileri; 3.GENÇ AVUKATLAR KURULTAYINDA sizlerle beraber olabilmenin coşkusunu, onur ve mutluluğunu yaşıyorum. Davetlerinden ötürü Denizli Barosunun sayın Başkan ve Yöneticilerine teşekkür ederim.

İki gün sürecek olan Kurultay ve Çalıştay çalışmalarınızın, ülkemizdeki hukuk sistemine, mesleğimize yeni ufuklar açacağına, sorunlarımızın çözümüne ışık tutacağına içtenlikle inanıyor, Türkiye Barolar Birliği sayın başkanı Av.Metin FEYZİOĞLU'nun sizlere başarı dileklerini saygı ve sevgilerini iletiyor ve hepinizi TBB adına saygı ile selamlıyorum.

Değerli meslektaşlarım,

Bizler; insan haklarından, hukuk devletinden, adaletten, barıştan, demokrasiden, emekten yana bir mesleğin mensupları olarak, meslek örgütlerimizin çatısı altında, bu ortak paydalarda birleşiyor ve güçleniyoruz. Bu güce her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Sizlere ve sizlerin gücünüzün desteğine ihtiyacımız var. Yaşadığımız süreç bunu gerekli kılıyor.

Değerli konuklar,

Ülkemiz Cumhuriyet tarihimizin en bunalımlı döneminden geçiyor. Toplumsal olaylarda ve hukuk alanında yaşanan ve ısrarla devam eden olumsuzluklar, toplumun huzurunu bozuyor, halkın hukuka karşı güven duygularını zedeliyor. Esasen bir hukuk devrimi olan ve bu topraklarda eşit yurttaşlık temelinde barış içinde yaşamamızın, tek güvencesi olan Laik ve Demokratik Cumhuriyetimizin kazanımlarına yönelik her girişim; insan haklarını, demokrasiyi, özgürlükleri ve barışı tehdit ediyor.

Keyfi ve otoriter yönetim anlayışıyla hukuk devleti büyük yara alırken, toplumun düzeni de sarsıldıkça sarsılıyor.

Hukuk kurallarından uzaklaştıkça, ülkeyi yönetemez hale gelen ve tek çözümün yeniden hukuka sarılma olduğunu göremeyen yönetim anlayışı, hukuku askıya alan uygulamalarında direniyor.

Herkesin uymakla yükümlü olduğu yargı kararlarını “yargı kararı beni durduramaz” mantığı ile elinin tersiyle iten aynı anlayış, kullandığı ayrıştırıcı üslupla toplumsal barışımıza da büyük zarar veriyor.

Özgürlük talep eden kitlelere karşı; kendisini koruması gereken güvenlik güçleri yoluyla uygulanan şiddetin sebep olduğu can kayıpları, toplum vicdanında büyük yaralar açarken, canımız çok hem de çok acıyor, açılan yaralarda büyüdükçe büyüyor.

Değerli katılımcılar,

Ne yazık ki, ölümler karşısında bile üslubunu değiştirmeyen, gencecik insanların cenazelerini bile ayrıştıran, güven duygusunu sarsan bir anlayışla karşı karşıyayız.

Fakat, aynı zamanda; yaşadıkları evlat acısına rağmen bu anlayışa “sağduyu çağrısıyla” cevap veren anaların, babaların, yaşadığı bir ülkenin yurttaşlarıyız. Özgürlük isteyenlere yeni yasaklarla cevap verenlere karşı; zeka gücüyle, espri gücüyle direnen, barış kavramını, barış dilini içselleştirmiş gençlerimiz var.

Cumhuriyetimizin emanetçisi, geleceğimizin teminatı gençlerimizle, sizlerle gurur duyuyoruz.

Değerli meslektaşlarım,

Bizler hiçbir zaman umutsuz olmadık. Şimdi, hiç değiliz. Yaşanan süreç halkımızın barıştan, özgürlüklerden, demokrasiden, hukuktan yana olduğunu ortaya koymuştur.

Bugüne kadar demokratik, laik hukuk devletinin değerini anlamakta zorluk çekenler de artık gerçekleri görmeye başlamışlardır.

Değerli genç meslektaşlarım, yaşanan bütün olumsuzluklar geldikleri gibi geçip gidecektir. Bu süreçte biz avukatlara özellikle siz genç meslektaşlarıma çok büyük sorumluluklar düşüyor.
Halkımızın talep ettiği barışın, demokrasinin yeniden hayat bulması için; el ele vererek hukuk devletinin bütün yaralarını saracağız ve daha güçlü olarak ayağa kaldıracağız. Bugüne kadar bu değerleri korumak için, bu değerleri yaşamımıza geçirebilmek için hep mücadele ettik. Bizler korkmadan, yılmadan verdiğimiz bu mücadeleye her ne pahasına olursa olsun devam etme kararlılığındayız. Sizler de bu kararlılık içinde bizlerle birlikte mücadele etmeye var mısınız? Bize güç katmaya hazır mısınız? Bu kararlılığı gösteriyor musunuz? önemli olan işte budur. Gençlerimizin göstereceği kararlılık; bizim umudumuzun kaynağıdır, ülkemizin ve mesleğimizin aydınlık geleceğidir.

Sayın meslektaşlarım,

Avukatların her dönemde sorunları olmuştur. Sizlerin de sorunlarınızın olduğu bilincindeyiz. Bu sorunları da yine el ele vererek dayanışma içinde, mesleğimizin ilkelerinden ödün vermeden elbette bunları birlikte çözeceğiz.

Değerli arkadaşlar, güven esasına dayalı mesleğimizin en önemli özelliği savunmanın bağımsızlığı ve onu temsil eden avukatın bağımsızlığıdır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunumuzun bizlere en büyük armağanı da demokratik bir düşüncenin ürünü olan eşitlik ilkesidir.

Çoğu ülkelerin avukatlık kanunlarında yer almayan ve demokratik bir anlayışa dayalı bulunan eşitlik ilkesi, avukatın bağımsızlığı ile bütünleşen bir ilkedir.

Avukatlık mesleğinin ve avukatın sorunlarının çözümü için yapılacak her türlü çalışmalarda, üzerine gölge düşürülmemesi ve özenle korunması gereken en önemli ilkeler; bağımsızlık ve eşitlik ilkeleri ile avukatlık mesleğinin tarihsel geçmişinden bugüne kadar kazanılmış olan avukatlık statüsüdür.

“Bu statüye gölge düşürecek herhangi bir olgu’nun adaletin gerçekleşmesinin önünde bir engel oluşturacağı, avukatlık mesleğinin tarihsel kazanımlarından soyutlanarak adliyede icra edilen ve sadece kazanç gayesi güden bir serbest meslek konumuna indirgeneceği, böyle bir sonucun avukatlık mesleği açısından geri bir adım olacağı, daha önemlisi yargının kurucu unsurlarından birinin güç kaybetmesi anlamına geleceği, dolayısıyla adaletin gerçekleşmesinin daha da zorlaşacağı” Anayasa Mahkemesi kararlarında vurgulanmaktadır.

Değerli meslektaşlarım,

Bütün eylem ve işlemleri hukuk kurallarına ve Anayasal ilkelere uyan, kendisini bu kurallara bağlı sayan "Hukuk Devletinin" en önemli özelliği "Yargı Bağımsızlığıdır" Yargı bağımsızlığı da savunma ile değer ve anlam kazanmaktadır.

Anayasamızın 2.maddesinde belirtilen "İnsan Haklarına saygılı Demokratik Hukuk Devletinin" en önemli göstergelerinden biri, savunmaya verilen değerdir.

Bu nedenle, savunmayı temsil eden avukatların nitelikleri; sadece avukatlık mesleği bakımından değil, adil yargılanma , adaletin gerçekleşmesi ve kamu yararı ile de doğrudan ilgilidir.

Anayasa Mahkemesi kararlarında belirtildiği üzere, güçlü ve bağımsız savunma mesleği;

  • HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN,
  • HUKUK DEVLETİNİN,
  • ADİL YARGILANMA DUYGUSUNUN ,
  • TOPLUMSAL BARIŞIN GÜVENCESİ,


olup, bu değerle ancak donanımlı, bilgili ve bağımsız avukatlarla teminat altına alınabilir.

Değerli genç meslektaşlarım,

  • Avukatlık Kanunu madde 1'e göre YARGININ KURUCU UNSURU
  • Türk Ceza Kanunu madde 6'ya göre YARGI GÖREVİ YAPAN
  • Avrupa Birliği İstişari Ziyaret Raporlarına göre YARGININ PAYDAŞI

olan savunmayı temsil eden avukatlar olarak bizlere düşen görev ve sorumluluk yaşadığımız ve asla kabul edemeyeceğimiz olumsuzluklar karşısında sonuna kadar ;

  • HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ,
  • İNSAN HAKLARINI ,
  • SAVUNMAYI,

Savunmak ve korumak bu kavramlara işlerlik kazandırmak el ele vererek güçlerimizi birleştirerek hukuk devletini ayağa kaldırmaktır.

Bu değerlerin hayatiyeti devam etmediği zaman hiçbir çözüm köklü olmayacak ve sonuç getirmeyecektir. Bu değerleri koruma ve bu kavramlara işlerlik kazandırma yolunda yapacağımız her türlü haklı mücadelemizde yolumuz ve şansımız açık olsun. Hepinize başarı dileklerimle saygılarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum.