Basın Açıklaması

9033

BASIN AÇIKLAMASI

 

Haberleşme özgürlüğü, haberleşmenin ve özel hayatın gizliliği ile korunması Türkiye Cumhuriyeti Anayasasıyla güvence altında olan temel hak ve özgürlüklerdendir. Anayasamızın getirdiği düzenlemeye göre, yasanın açıkça gösterdiği durumlarda ve usulüne göre verilmiş yargıç kararı olmadıkça, gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda da yasayla yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça haberleşmenin gizliliğine dokunulamaz.

Anayasamızın açık hükmüne aykırı biçimde yapılan dinlemeler suç niteliğindedir. O nedenle gerek bu yolla, gerekse istihbari/önleme dinlemesi yoluyla elde edilen telefon konuşmaları tek başına kanıt olarak kabul edilemez ve buna dayalı olarak mahkumiyet kararı verilemez. Aksine uygulama hukuka, hukuk devletine ve yargıya olan güveni zedeler.

Bütün bu nedenler ile Erzurum Savcısı Osman Şanal’ın “istihbari dinlemelerin mahkemeler tarafından delil sayılması” yönünde yaptığı temyiz başvurusunun hukuka açıkça aykırı olduğunu belirtir, bu talebin kabul edilmesinin yargı yoluyla polis devletine gidişin başlangıcı olacağı hususundaki endişemizi kamuoyu ile paylaşırız.

Saygılarımızla.

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU