TBB ÇEVRE VE KENT HUKUKU KOMİSYONU

7082

CERATTEPE'DE İNCELEMELERDE BULUNMAK ÜZERE ARTVİN'E GİDEN TBB ÇEVRE VE KENT HUKUKU KOMİSYONU BAŞKANI AV. ALİ ARABACI İLE KOMİSYON ÜYELERİ, YAPTIKLARI BASIN AÇIKLAMASIYLA MADEN FAALİYETLERİNE SON VERİLMESİ ÇAĞRISINDA BULUNDULAR

Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Ali Arabacı ile Komisyon üyeleri Av. Eralp Atabek, Av. Erol Çiçek ve Av. Yakup Okumuşoğlu, Cerattepe'de kurulması planlanan maden şirketinin şantiye alanında incelemelerde bulunmak üzere Artvin'e gitti. Bölgede incelemelerde bulunan heyete, TBB Yönetim Kurulu Üyesi Av. İzzet Varan, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Dernek Avukatı Bedrettin Kalın ve Dernek yöneticileri de eşlik etti. Heyet, incelemelerin ardından Artvin kent merkezinde basına bir açıklama yaptı.  

Heyet adına konuşan TBB Yönetim Kurulu Üyesi, Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Ali Arabacı şunları söyledi:

Türkiye çevresi, Anayasanın emredici kurallarının varlığına karşın, koruma bir yana, sürekli yağmalanır hale gelmiştir. Neoliberal küresel ekonomik sistemin doğada yarattığı felaketler saklanamayacak haldedir.

Artvin de bu yağmadan payını almaktadır. Artvin İl merkezinin bir bölümünü de içine alan birinci derece doğal sit ve arkeolojik sit alanları, milli park alanları, turizm koruma ve gelişim bölgeleri, Artvin ili içme suyu havzaları ile çevrili ve tamamen devlet ormanları ile kaplı 4406 Hektarlık devasa bir alan madencilik faaliyeti için yok edilmek istenmektedir.

Bu alanda yapılacak madencilik faaliyeti, Artvin ilinin su kaynaklarını zehirleyecek, ormanlarını yok edecek, heyelanlara sebep olacak, giderek Artvin ilini yaşanılır olmaktan çıkaracaktır. Artvinliler kentleri ve yaşama alanlarını madenci şirketlerin çıkarlarına karşı korumak için yıllardır hukuk mücadelesi vermektedir.

Artvinliler yaşam alanlarının korunması için açtıkları her davayı kazanmışlar, Mahkemeler her defasında Artvinlilerin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama haklarının varlığının korunması yönünde kararlar vermişlerdir.

Son olarak, Rize İdare Mahkemesi tarafından verilen karar ile, planlanan maden faaliyetinin, Artvin ilinin, yöre sakinleri açısından, YAŞAM ALANI OLMAKTAN ÇIKACAĞI tespit edilmiş ve maden projesine ilişkin ÇED olumlu kararının iptaline karar verilmiştir.

Mahkeme," Ya Artvin, Ya da Maden" seçenekleri karşısında, özel şirket sahiplerinin kazancını değil, Artvinli yurttaşların yaşama hakkının korunmasını tercih etmiştir.

Hukuk, kamusal çıkarları temel alarak, kişisel çıkarlara karşı Artvinli'yi korumuşsa da, yargı kararlarını uygulamakla, uyumlu ve dengeli bir çevreyi ve çevre sağlığını korumakla görevli idare, bu anayasal görevlerini yerine getirmek yerine, yatırımcı şirketle tam bir işbirliği içinde, yeni bir idari karar alarak, meşru savunma halindeki Artvin halkına karşı, binlerce polisi ve askeri karşısına çıkartabilmiş, şiddet kullanmak sureti ile orman alanının işgal edilmesinin, ağaçların kesilmesinin önünü açmıştır.

Sağlıklı yaşam hakkını ve kentini savunmak isteyen Artvinli yurttaşlara polis ve asker tarafından baskı ve şiddet uygulanırken madenci şirketin korunduğu, kollandığı açıktır. Ne yazık ki idare, 30 bin Artvinlinin yaşamsal çıkarları yerine, her alanda kendisi ile iş ve eylem birliği içindeki şirketin ve onun sahiplerinin çıkarlarını koruma yolunu seçmiştir.

Her ne kadar, Artvin halkının onurlu direnişi sonucu, madencilik faaliyeti, koşullu olarak durdurulmuşsa da, bu durdurma kararını yürütme organının değil, kendisine başvurulan mahkemenin vermesini tercih ederdik.

Umut ederiz ki, bundan sonra ki yargı süreci, yargıda bağımsızlık ve tarafsızlık kuralları içinde, adil yargılanma hakkına ve hak ve adalete uygun şekilde devam eder.

Türkiye Barolar Birliği olarak buradan hükümete ve Artvin ili yöneticilerine, birkez daha seslenmek istiyoruz:

"Sizin göreviniz, yargı kararlarının gereğini yerine getirmek, hukuk devleti kurallarına uygun davranmaktır."

"Sizin göreviniz, Artvindeki hukuk dışı maden faaliyetine geçici değil, süresiz son vermektir"

"Sizin göreviniz, kamunun polisi ve askeri ile özel çıkarları değil, kamunun ortak çıkarlarını korumaktır."

"Sizi, Artvin Cerattepedeki hukukdışı işgale bütünüyle son vermeye çevre illerden getirilen tüm polis ve askeri bölgeden geri çekmeye, Artvini ve Artvinlileri rahat bırakmaya çağırıyoruz."

"Ve sizi, Artvin halkından özür dilemeye çağırıyoruz."