“TİCARİ UYUŞMAZLIKLARDA ARABULUCULUK VE ARABULUCULUKTA AVUKATIN ROLÜ” KONULU SEMPOZYUM ADANA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

6443

Türkiye Barolar Birliği, Adana Barosu, Adalet Bakanlığı ve Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı işbirliği ile Adana'da düzenlenen "Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk ve Arabuluculukta Avukatın Rolü" konulu sempozyuma TBB adına Genel Sekreter Av. Güneş Gürseler ile Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yurdagül Gündoğan katıldı.

Sempozyumun açış konuşmasını yapan Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük, yargının en önemli sorunlarının başında uzayan yargılama sürecinin geldiğini kaydetti. Küçük, "Bu sürelerin uzunluğu, vatandaşın adil yargılama hakkını ihlal ederken, vatandaşın adalete güven duygusunu zedelemektedir. Bu durum en başta vatandaşı mağdur ederken, biz avukatları da zor durumda bırakmaktadır" ifadelerini kullandı. Küçük şöyle devam etti:

EN BÜYÜK GÖREV BİZ AVUKATLARA DÜŞÜYOR

Önemli olan dünyanın en büyük adliyelerine ve binalarına sahip olmamız değildir. Önemli olan uyuşmazlık ve yargılama sürecinde hakkını arayan yurttaşlarımızın haklarına en kısa sürede ulaşmasını sağlamamızdır.
Burada en önemli rolün toplumu aydınlatma ve bilinçlendirme görevi de biz avukatlara düşeceği inancındayım.

Küçük'ün ardından açış konuşmasını yapan Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Av. Güneş Gürseler ise arabuluculuğun, ticari uyuşmazlıkların çözümünde etkin olarak kullanılabilecek bir yöntem olduğunu ifade etti.

ARABULUCULUK KARŞILIKLI ANLAŞMAYA DAYALI BİR SÜREÇ

Arabuluculuğun en önemli özelliğinin karşılıklı anlaşmaya dayalı bir süreç olduğunun altını çizen Gürseler, "Tahkim, uzman görüşü, tarafsız ön değerlendirme gibi diğer bazı çözüm yolları tarafların karşılıklı anlaşmasını esas alan çözümler getirmemektedir. Arabuluculuk ise tarafların kendi çözümlerini kendileri şekillendirdikleri tarafsız üçüncü bir kişinin katılımıyla yürütülen tek süreçtir. Bu nedenle taraflar içinde bulundukları ticari uyuşmazlıkları tahkim yoluyla kendilerine bir karar dayatılmadan önce ve bunu engellemek amacıyla arabuluculuktan yararlanabilirler. Özellikle standart inşaat sözleşmelerinde uyuşmazlıkların yönetiminde arabuluculuk, tahkim öncesinde denenebilecek dostane bir uyuşmazlık çözüm yolu olabilir" şeklinde konuştu.

SAYIMIZ ARTIYOR ANCAK İŞ SAYISI BU HIZLA ARTMIYOR

Türkiye'deki avukat sayısının artışına dikkat çeken Gürseler şöyle devam etti:

"Ülkemizde hukuk fakültesi mezunları için avukatlığın "kazanılmış hak" olduğu anlayışını değiştiremediğimiz için ya da başka bir ifade ile avukatlığa girişi bir kurala bağlayamadığımız için sadece 2016 yılında Türkiye Barolar Birliği olarak verdiğimiz ruhsat sayısı 9964 e ulaştı, toplamda sayımız 101.125 Meslek yaşı ortalamamız sürekli gençleşiyor.

Sayımız artıyor ancak iş sayısı bu hızla artmıyor.

Bu durum meslek içi rekabet tansiyonunu yüksek tutuyor ve arabuluculuğun avukatlık önünde bir engel olarak görenlerin sayısını azaltmıyor.

Bu anlayışı değiştirebilmek için, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasası hazırlıkları aşamasından başlayarak Türkiye Barolar Birliği olarak katkımızı koyduk. Hedefimiz adalete erişimin sağlanmasında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini sistemimize kazandırırken yargı erkine, bağımsız yargı işleyişine ve laik hukuk devletine zarar verilmemesi ve yargının kurucu unsuru olan mesleğimizin zarar görmemesini sağlamaktı. Geldiğimiz noktada bu arayışta hep birlikte başarılı olduğumuzu düşünüyorum.

Bu süreçte Bakanlığımız ve Arabuluculuk Daire Başkanlımızın eşgüdümü ile Başkent Üniversitesi ile arabuluculuk eğitimi çalışmalarını yürütüyoruz.

Bugüne kadar:

135 seminerde 3896 katılımcıya sertifika verildi.

Meslektaşlarımıza kazandırdığımız bu "uzmanlığın" adalete erişimi güçlendirmede katkısı olacağına inanıyorum."

Program; Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar'ın açış konuşması, Av. Arabulucu Andrew Goodman'ın (İngiltere) sunuşu, Arabulucu Onur Yüksel (ABD), Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Arabulucu Yurdagül Gündoğan, Av. Arabulucu Yakup Erikel, Av. Arabulucu Nermin Tuğçe Kayar Türk, Av. İrfan Medet Akpınar ve Av. Arabulucu Volkan Aksu'nun konuşmalarıyla devam etti.