Basın Açıklaması

6423

11.11.2009


BASIN AÇIKLAMASI

Basında yer alan haberlerden; siyasal iktidarın, bir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ile bir Yargıtay C.Savcısını, Adalet Bakanlığı kanalı ile “meslekten ihracına” çalıştığı üzüntüyle öğrenilmiştir.

Siyasi iktidarın yargıya mühalesinin tipik bir örneğini daha yaşıyoruz. Anayasa'nın 2'inci maddesinde de yazılı bulunan Cumhuriyetimizin temel nitelikleri arasında sayılan, hukuk devletinin en önemli özelliklerinden olan yargı bağımsızlığı önemli ölçüde bir yara daha alıyor.

Anayasamızda teminat altına alımış olan yargıç ve savcı güvencesi sarsıntıya uğruyor ve bütün bunlar ülkemizde onarılmaz toplumsal sıkıntıya yol açıyor. Kuvvetler ayrılığına dayalı demokratik rejimin  ve onun olmazsa olmazı bağımsız yargıyı içine sindiremeyen siyasal iktidarların yargıyı hırpalamak, baskı altına almak ve onu kendilerine ram etmek çabaları dünyada ve ülkemizde de örnekleri görüldüğü gibi hep hüsranla sonuçlanmıştır.

Habere konu hakim ve savcımızın eylem ve davranışlarıyla ilgili olarak iddiaları ve dosyaları inceleyerek karar verme yetkisi, çoğunluğu bağımsız yüksek yargıçlardan oluşan  Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nin görev ve sorumluluğundadır. Yüksek Kurul’un kendi meslektaşları ile ilgili olarak en doğru, gerçekçi ve en adil kararı vereceklerine yürekten inanıyoruz.

Tarihi deneyimler göstermiştir ki; demokratik,laik, sosyal hukuk devleti ancak baskıcı iktidarlara karşı direnen yürekli ve yüksek vicdanlı hakimlerin sırtlarında yükselmiştir.

Türkiye Barolar Birliği, Cumhuriyetimizin kazanımlarının ve Hukuk Devletinin sarsılmaz tarafı ve bekçisidir.

Türkiye Barolar Birliği ;  ülkemizde her şeyin hukuk düzeni içinde ve hukuk kurallarına uygun olarak yaşama geçirilmesini ve yürütmenin yargıya müdahalelerinin artık son bulmasını isteyerek görüşlerini değerli meslektaşlarına ve kamuoyuna saygı ile duyurur.

Türkiye Barolar Birliği