Basın Açıklaması

8035

BASIN AÇIKLAMASI

TÜRKİYE’DE KADININ SEÇME VE SEÇİLME HAKKI

Türkiye'de Toplam nüfusun % 49.7 sini ve seçmen nüfusunun % 51.6 sını kadınlar oluşturmaktadır.Nüfus oranı ve seçmen yoğunluğuna karşın kadınların TBMM de temsil oranı sadece % 8,9 dur.

Fransa 1945, Belçika 1946 ve İsviçre 1971 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanımışken Türkiye'de, kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmıştır;

Ülkemizde 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde,

26 Ekim 1933'te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde

5 Aralık 1934'te ise mecliste kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.

Türkiye’de nüfusun yarısını oluşturan kadınlar 1934’de seçme ve seçilme hakkına sahip olmuşlar ve ne yazık ki ;

1935 Yılında Kadınların mecliste temsilinde Dünya`nın 2. ülkesiyken

2002 Yılında Kadınların mecliste temsilinde Dünyanın 163.Ülkesiyiz…

2009 yılında ve 21.yüzyılda ;ne yazık ki değişen bir şey yok.

Son genel seçimlerde TBMM'de kadın sayısı 48'e yükseldi, ama yine de kadın oranı yüzde 10'un altında kaldı. Yerel yönetimlerde ise durum daha da kötü .. 81 ilden yalnızca 2 ilde kadın belediye başkanı bulunuyor.

Ülkemiz , dünya toplumsal cinsiyet eşitliği endeksinin 123.sırasında yer alan bir ülkedir. Kadınların ekonomik hayata katılımı,elde edebildiği yada onlara sunulabilen olanaklar,eğitim ve sağlık olanaklarına erişim ve herşeyden önemlisi karar alma mekanızmaları olan politikada temsil açısından , dünya toplumsal cinsiyet eşitliği endeksinde 123.sırasında da yer almış olmamız kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında ne kadar gerilerde olduğumuzun göstergesidir.

Türkiye'de devlet memurları içinde kadınların oranı yüzde 33 tür.. Ancak bu oran, üst düzey yöneticilik kadrolarına geçildiğinde ise yüzde 9 lara kadar gerilemektedir.

Ülkemizdeki Sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi yapı ve anlayış, siyasetin kapılarını kadınlara kapatıyor.Anayasa`da ve seçim yasalarında kadın ve erkeğin fiili eşitliğini sağlayacak mekanizmalar yok. Siyasi partilerin seçim listelerinde, kadın adaylar etkin bir biçimde yer alamıyor.

Kadının insan haklarının eksiksiz yaşama geçmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, mecliste ve tüm karar mekanizmalarında EŞİT TEMSİL ve EŞİT KATILIM ile mümkündür. Bunun için Anayasa ,siyasi partiler ve seçim yasaları değiştirilmeli ve % 50 cinsiyet kotası getirilmelidir.diyoruz.

BİZ KADININ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI OLARAK

Türkiyede kadınların seçme ve seçilme hakkının kazanıldığı günün 76.yıldönümünde herkesi bu doğrultuda mücadeleye çağırıyoruz.


AV. HATİCE CAN
TÜBAKKOM 10 DÖNEM SÖZCÜSÜ
HATAY BAROSU KADIN HUKUKU KOMİSYONU BAŞKANI