Tarih
9.10.2021
Esas
2021/800
Karar
2021/813

 *   Yaptığı işi ön plana çıkarma, ün kazanma ve iş sağlama amaçlı paylaşımlar yaptığı, bu paylaşımların iddia ve savunmanın hukuki yönüyle ilgili olma gereklerine uygun düşmediği” iddiası üzerine başlatılan disiplin davasında eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.

  (Av. Yas. m. 34,55, TBB Mes. Kur. 3,4,5,6,7,8)


 

 

 

Şikâyetli Avukat hakkında; “Sanık müdafii sıfatıyla takip ettiği ...  Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/694 esas sayılı davasıyla ilgili olarak @... kullanıcı adıyla şahsi ... hesabından attığı tweetlerde, Avukatlık Kanunu’na, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na ve Reklam Yasağı Yönetmeliği’ne aykırı şekilde, yaptığı işi ön plana çıkarma, ün kazanma ve iş sağlama amaçlı paylaşımlar yaptığı, bu paylaşımların iddia ve savunmanın hukuki yönüyle ilgili olma gereklerine uygun düşmediği” iddiası üzerine başlatılan disiplin davasında eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir. 

Şikâyetli savunmasında özetle; sık ve gereksiz yere şikâyet edildiğini, tarafına gönderilen ... paylaşımlarının avukatlık disiplin mevzuatının hangi normlarını ihlal ettiğinin ve hakkındaki ithamın ne olduğunun bildirilmemesinin hukuka uygun olmadığı, bu yüzden savunma hakkını kullanmasının da mümkün olmadığı yönünde beyanda bulunmuş ve dilekçesi ekinde 1998 yılında “...” isimli dergide yayımlandığı anlaşılan “Kadının .....Suçu” başlıklı makalesinin bir örneğini sunmuştur. 

İncelenen dosya kapsamından; Baro Yönetim Kurulu’nun 28.05.2020 günlü toplantısında, Avukatlık Kanunu’nun 34, 55, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3, 4, 5, 6, 7 ve 8.maddeleri gereğince şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği, 

Şikâyetli Avukat sanık müdafii sıfatıyla takip ettiği ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/694 esas sayılı davasıyla ilgili olarak ... adlı sosyal medya ağında "@..." kullanıcı adıyla;  

27.09.2019 tarihinde, başka bir kullanıcıya ait “Hocam merhabalar, bugünkü davaya iştirak ettim ve ne kadar başarılı olduğunuza tanıklık etmiş bulundum. Bir katili de savunabilirim dedim sayenizde bugün. Davanın konusu ve olay örgüsü haricinde duruma baktığımda sorduğunuz sorular, ilgi, alaka ve dikkatiniz muazzamdı. Sizleri tebrik ederim.” şeklindeki mesajın ekran görüntüsünü paylaştığı, 

29.09.2019 tarihinde saat 22.33 itibariyle “1- Sevgili lise ve üniversite öğrencisi gençler, üzerinizde otorite kullanma yetkisine sahip öğretmen, öğretim üyesi, okutman, araştırma görevlisi vs. yüksek not verme veya başka vaatlerle cinsel taleplerde bulunursa sakın sessiz kalmayın... 2- TCK md. 102/3(b) ye göre 12+6=18 yıl hapis cezası öngörülmüştür, bu ırz düşmanlarına. Otorite kullananın kadın ya da erkek olması arasında fark gözetilmemiştir. Öğrenci de kadın olabileceği gibi erkek de olabilir. Bir çığlık atın yeter yanınızdayız... 3- Kanunlarımız ırza karşı meşru müdafaaya izin vermektedir. (TCK md 35/2) Cinsel saldırı suçunun mağduru, baskılardan bunalmış, başka çıkış yolu bulamamış ise son çare saldırganı öldürmesi durumu, kanunlarımızda cezayı gerektiren bir eylem değildir. #ci.../i... #m...” şeklinde paylaşımlarda bulunduğu, 

30.09.2019 tarihinde saat 00.25 itibariyle “4- Son zamanlarda yaygınlaşan toplumsal bir soruna karşı gençlerimizi korumak, bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla yazdığımız 3 tweet ... Üyesi sıfatımızla yapılmıştır. Herhangi bir güncel olay, herhangi bir gerekçe ya da tüzel kişi anılmamakta ve kast edilmemektedir.”, “Otorite kullananların cinsel tacizlerinin mağdurlarından yardım talepleri gelmeye başladı... Mağdur kızımıza yardımcı olacağız, yol göstereceğiz.”, saat 00.47 itibariyle “TCK hükümlerini açıklıyoruz, gençlerimizi bilgilendiriyoruz ve bilinçlendiriyoruz. Toplumsal sorumluluklarımız var. Toplumsal sorunlara duyarlı olmalıyız. Okullara çocuklarımızı eğitim alsın diye gönderiyoruz, binlerinin cinsel fantezilerini tatmin etsin diye değil.” 01.08 itibariyle “Zorunlu açıklama: Savunma görevini üstlendiğim dava dosyalarıyla ilgili duruşma salonu dışında ne sosyal medyada ne TV’de ne de medyada hiçbir görüş açıklamam, yorumda bulunmam. Bunun hiçbir istisnası olmamıştır. SAVUNMA HAKKIna ilişkin açıklamalarımızı ‘trol linç’ gerekli kıldı” şeklinde paylaşımlarda bulunduğu, 

...  Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/694 esas sayılı davasının duruşmasında müvekkilinin cinsel istismar mağduru olduğunu savunduğu ve bir tanığa “Çocuklarımızı cinsel tacizde bulunan hocalara teslim etmek konusunda ne düşünüyorsunuz?” şeklide soru yönelttiği, 

Baro Disiplin Kurulu’nca, “Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde; şikâyete konu paylaşımların, şikâyet edilen avukatın sanık müdafii sıfatıyla takip ettiği ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/694 esas sayılı davasıyla ilgili olduğunun sabit olduğu, bu paylaşımların birçoğunda devam eden bir yargılama ile ilgili, doğruluğu sabit olmayan hususlarda olumsuz kamuoyu oluşturma saikiyle, bazı paylaşımlarında ise yaptığı işi ön plana çıkaracak, ün kazanma ve iş sağlama amaçlı hareket ettiği, bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yalnızca iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgili olma, taraflar arasındaki anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalma ilkelerine aykırı davrandığı, bir bütün olarak, kullandığı üslubun avukatlık vakar ve onuruna yakışır biçimde olmadığı görülmekle, şikâyet edilen avukatın, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınma, saygı ve güvene yakışır biçimde davranma yükümlülükleri ile yukarıda belirtilen Avukatlık Kanunu, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları ve Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin ilgili maddelerinde düzenlenen ilke ve esasları ihlal ettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle ceza tayin edildiği, 

Şikâyetlinin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı, 

Şikâyetli Avukatın 09.03.2021 kayıt tarihli duruşma talepli itiraz dilekçesinde özetle; Baro Disiplin Kurulu üyelerinin görev süresi 21 Ekim 2020 tarihinde sona erdiği halde, 26 Kasım 2020 tarihinde hakkında karar tesis edildiği, ilgililer hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, Yönetim Kurulu’nca 1 yıllık süre içerisinde disiplin kovuşturması açılmasına karar verilmediğini, Baro Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu’nun şahsını ve mesleki varlığını hedef aldıklarını, belli odaklarca aleyhine yürütülen iftira, hakaret ve linç kampanyasına destek olduklarını, şahsına, onuruna, şerefine ve mesleki varlığına suç niteliğinde haksız saldırılar gerçekleştirdiklerini, suç niteliğindeki davranışlardan birinin de itiraza konu Baro Disiplin Kurulu kararı olduğunu, suç teşkil eden mezkûr kararın kaldırılması gerektiğini, sosyal medyada aleyhine yürütülen linç kampanyası ile ilgili olarak soruşturmanın devam ettiğini, savunma hakkının Anayasa ile güvence altına alındığını, sosyal medya paylaşımlarının cinsel saldırı suçuyla ilgili TCK’daki düzenlemeleri izah etmekten ibaret olduğunu, paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu, ... adlı sosyal medya sitesinin avukatlık faaliyetiyle bir ilgisinin olmadığını, bu hesapta toplumsal sorunlarla ilgili akademik düşüncelerini paylaştığını belirterek mezkûr kararın kaldırılarak hakkında ceza tayinine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği, 

Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği, 

Şikâyetçi Avukatın 19.03.2021 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle, itiraza konu kararın hukuka, kanuna usul ve esas yönlerden hukuka aykırı olduğunu, yasaya aykırı bir şekilde ve yasada belirtilen aralık dışına çıkarak verilen 708,00 TL para cezasının caydırıcı ya da cezalandırıcı bir niteliği olmayacak şekilde yetersiz olduğunu, şikâyetlinin işten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerektiğini, şikâyetlinin savlarının kadın cinayetlerinin devamına çağrı yaptığını, kullanılan üslubun avukatlık etiği ve titizliği ile bağdaşmadığını belirterek şikâyetlinin işten çıkarma cezası ile cezalandırılmasını, aksi halde üst limit para cezası ile cezalandırılmasını talep ettiği, 

Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmüştür. 

Her ne kadar şikâyetli avukat incelemenin duruşmalı yapılmasını talep etmiş ise de Avukatlık Kanunu madde 157/2’deki “Birlik disiplin kurulu, disiplin davalarını dosya üzerinde inceler. Ancak, işten veya meslekten çıkarma cezasına yahut işten yasaklanmaya dair kararların incelenmesi sırasında, ilgili avukatın isteği üzerine veya kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.” düzenlemesi karşısında itiraz incelemesi Kurulumuzca dosya üzerinden yapılmıştır. 

Dosya incelendi; 

Şikâyetli avukatın eylemi, devam eden bir davada, kamuoyunu etkilemeye yönelik olarak değerlendirilmiş olup, Avukatlık Kanunu’nun 34 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. maddesine aykırılık teşkil ettiği sonucuna ulaşılmıştır. 

Şikâyetlinin sicilinde ceza olmadığı göz önünde tutulduğunda, itirazının kabulüne, şikâyetçi avukatın itirazının reddine, Avukatlık Kanunu’nun 158. maddesinin göndermesiyle, Baro Disiplin Kurulu kararının kaldırılarak şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.

 Gereği düşünüldü: 

1-Şikâyetçi avukatın itirazının reddine, şikâyetli avukatın itirazının kabulüne, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun Şikâyetlinin “708,00 TL Para Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 26.11.2020 gün ve 2020/267 Esas, 2020/207 Karar sayılı kararının kınama cezasına çevrilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, şikâyetli avukatın KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde ... İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere, 

Oy birliğiyle karar verildi.