Tarih
28.05.2022
Esas
2022/445
Karar
2022/522

Yukarıda açıklanan nedenlerle şikâyetli avukatın söylemiş olduğu “Ahmak Meslektaşlarım” ifadesinin eleştiri sınırlarını aştığı, mesleği ve meslektaşı rencide edici olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

           

                              (TBB Mes. Kur. m. 5, 27/1 )


Şikâyetli avukat hakkında; “Şahsi Facebook sayfasında o tarihte ülke gündeminde olan konu ve olumsuzlukları dile getirdiği herkese açık paylaşımında kullandığı ‘Ahmak Meslektaşlarım’ ifadesi” nedeniyle re’sen başlatılan disiplin davasında, eylem sabit görülmediğinden ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikâyetli savunmalarında özetle; söz konusu paylaşımı neden yaptığını, neyi kast ettiğini ya da etmediğini ifade etmemiş, bunun yerine avukatlık mesleğinin demokratik düzenin en önemli kurumu ve teminatı olduğunu, yetersiz ve narsist kişiliklerin ihtiraslarını tatmin uğruna dumura uğrattığı kurumlar bir toplumun geleceğini yok ederken meslek kuruluşunun o zavallıların kontörlünde meslektaşlarına karşı bir tehdit odağına dönüştüğünü, ortada bir ahmaklık olduğunu ama hakaret etmemek için isimlendirmediğini ama buna rağmen kendisi hakkında ikide bir soruşturma açılarak bu kapsama girilme çabasına güldüğünü, düşünce açıklamalarının kovuşturma ve ceza tehdidi ile baskı altına alınmaya çalışıldığının açık olduğunu beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından, Baro Yönetim Kurulu’nun 25.11.2021 günlü toplantısında, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 5 ve 27/1.maddeleri uyarınca Şikâyetli Avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca “tüm dosya kapsamından, şikâyetli avukatın kendi Facebook sayfasında paylaştığı ‘ahmak meslektaşlarım’ kelimeleri nedeniyle hakkında kovuşturma açıldığı TDK’ya göre ‘ahmak’ kelimesinin “aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal anlamlarına geldiği, TCK anlamında kişinin söylediği ya da yazdığı kelimelerin hakaret olabilmesi için ‘karşı tarafın şerefini, haysiyetini veya itibarını zedelemesi ve kişiyi küçül düşürecek sözler olması gerektiği’ kaldı ki şikâyetli avukatın bu ifadeyi bir kişiye karşı değil hedef göstermeksizin tüm meslektaşlara hitaben kullandığı, belli somut bir durum veya olgunun isnat edilmesini ve küfür de içermediği ayrıca kovuşturmaya neden olan sözlerin bir avukat tarafından kullanılmasının naif ve saygı çerçevesine girmediği ancak dosya içerisinde cezalandırılmasına yetecek düzeyde yeterli, inandırıcı ve birbiri ile uyumla delil de bulunmadığından aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde, eylem tarihi itibariyle tekerrüre esas ceza olmadığı, Baro Başkanlığı’nın 18.03.2022 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle, bir avukatın mesleği dışında, özel hayatında sosyal medyayı kullanması, ifade özgürlüğü kapsamında eleştiri içeren yazılar yazmasının elbette mümkün olduğunu, ancak şikâyetli avukatın kovuşturma konusu yazıda ki üslubunun ve ifade tarzının gerekli incelik ve saygıdan yoksun olduğu ve bu sebeple de mesleğin itibarı ve saygınlığı ile bağdaşmadığı ve bir avukattan beklenmeyecek kusurlu bir davranış olduğunu belirterek mezkur kararın kaldırılmasının ve şikâyetli Avukat hakkında ceza tayin edilmesinin talep edildiği,

 

Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmüştür.

 

İtiraz ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; Şikâyetli avukatın, “Şahsi Facebook sayfasında o tarihte ülke gündeminde olan konu ve olumsuzlukları dile getirdiği herkese açık paylaşımında “Ahmak Meslektaşlarım” ifadesini kullandığı ve hakkında bu sözü sebebiyle kovuşturma başlatıldığı anlaşılmıştır.

 

Burada irdelenmesi gereken husus, şikâyetli avukatın kullanmış olduğu “Ahmak Meslektaşlarım” ifadesidir.

 

Bu ifade ilk anda hiçbir zararı olmayan veya meslektaşları rencide etmeyen bir ifade gibi görülebildiği gibi, eleştiri sınırları içinde kalan bir ifade olarak de değerlendirilebilir. Ancak: Avukatlar Meslektaşı Küçük Düşürücü Beyanlardan Kaçınmalıdırlar. Nitekim; “Meslektaşlar Arası Saygı” “Avrupa’da Avukatlık Mesleğine İlişkin Temel İlkeler Tüzüğü” ile tüm Avrupa’da Avukatlık mesleği için belirlenen ortak on temel ilke arasında yer almaktadır. Tüzüğe Yapılan Şerhte: “…Bu ilke Avukatların müvekkilleri adına çok hassas ve basiret isteyen işler üstlenmeleri bakımından önem arz etmekte ise, saygının gerekli olduğu hususunu teyitten, daha çok şey ifade etmektedir. Söz konusu ilke, bir aracı olarak avukatın rolüne vurgu yapmakta olup, onun güvenilir, doğruları söyleyen, meslek kurallarına riayet eden ve sözüne güvenilir bir kişi olduğu hususunu düzenlemektedir. Yargı ve adaletin iyi işlemesi bakımından avukatların karşılıklı olarak birbirlerine saygı göstermesi zorunlu bulunmaktadır. Aynı şekilde avukatların birbirlerine iyi niyetle yaklaşması ve birbirlerine aldatmamaları kamu düzeni gereğidir. Meslektaşlar arasındaki karşılıklı saygı adaletin düzgün yönetimini sağlar, ihtilafların sulp yoluyla halledilmesine yardım eder ve hepsinden öte müvekkilin menfaati kurunmuş olur” denilmiştir.

 

Avrupa’da Avukatların Tabi Olduğu Meslek Kuralları’nın 5.1. maddesinde Meslektaşlık ruhu şöyle tarif edilmiştir: “Meslektaşlık ruhu, müvekkillerin yararının gözetilmesi, gereksiz davalara ve mesleğin saygınlığını zedeleyecek diğer davranışlara meydan verilmemesi açısından, avukatlar arasında güven ve iş birliğine dayalı bir ilişkiyi gerektirir. Bir avukat üye devletlerin tüm avukatlarını meslektaş olarak görmeli ve onlara karşı adilane ve nazik davranmalıdır” denilmiştir.

 

Avukat her ne gerekçeyle olursa olsun mutlak olarak meslektaşına karşı rencide edici, aşağılayıcı, onurunu kırıcı, küçük düşürücü, saygıdan şoksun ve hatta üzücü ifadeler kullanmamalıdır. Bu meslektaşlık hukukunun ötesinde, insanlığın da bir sonucudur.

 

Öte yandan, Kurulumuzun yerleşik kararları uyarınca avukat, meslektaşı hakkında küçük düşürücü beyanlardan kaçınmalı, meslektaşın kişiliğiyle ilgili küçük düşürücü ifadelere yer vermemeli, meslektaşı rencide edici sözler söylememeli, dilekçede kullanılan ifadeleri titizlikle seçmeli, karşı yan meslektaşı rencide etmeden görevin gereklerini yerine getirmelidir.

           

Kurulumuzun 13.03.2009 gün ve 2008/534 esas, 2009/138 karar sayılı kararına göre “Avukatlar, dilekçelerinde kullandıkları ifadeleri titizlikle seçme becerisini göstermelidir. Avukatlık Türkçenin kullanılması bakımından sanatçı duyarlılığı gerektirir. Bu. avukatın kullandığı dilin zenginliğinin farkında olması, ifade gücüne hakim olması, gramer inceliklerini bilmesi, kendisini bu alanda yetiştirmesi gerekir. Avukattan, tartışmaya yol açmayacak ifadeler kullanılmasını beklemek düzeyli ve olgun kişiliğin sonucudur. Avukat her koşulda meslektaşına saygılı olmalı, onu rahatsız, huzursuz edici tutum ve davranışlardan özellikle kaçınmalı, kullandığı sözcüklerdi özenli seçmeli, meslektaşlar arası ilişkiye zarar vermemelidir.”

 

Kurulumuzun 07.09.2012 gün ve 2012/196 esas, 2012/575 karar sayılı kararına göre “Avukatların Meslektaşlarını rencide edici ifadeler kullanmaması, avukatlık mesleğine duyulan saygının bir gereğidir. Mesleğe saygıyı ön planda tutarak ve konunun özünü ilgilendirecek şekil ve üslupla avukatlık mesleğinin gereklerini yerine getirerek, karşı taraftaki meslektaşının onur ve itibarını zedelemeden, onun hakkında rencide edici sözler söylemeden görevinin gereğini yerine getirmesi, avukattan beklenen en doğal davranış şekli olması gerekir.”

 

Kurulumuzun 27.06.2015 gün ve 2015/295 esas, 2015/513 karar sayılı kararına göre “Avukatlar özellikle kamusal alanlarda meslektaşları ile olan ilişkilerinde sorunu büyütücü, mesleği aşağılayıcı söz ve davranışlardan özenle kaçınmalı, sonuçta yıprananın kendi itibarı olduğunu asla unutmamalıdır.”

           

Yukarıda açıklanan nedenlerle şikâyetli avukatın söylemiş olduğu “Ahmak Meslektaşlarım” ifadesinin eleştiri sınırlarını aştığı, mesleği ve meslektaşı rencide edici olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu itibarla itirazın kabulü ile Baro Disiplin Kurulu’nun kararının kaldırılmasına, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 5 ve 27/1.maddelerine aykırı davranışı nedeni ile Avukatlık Kanunu’nun 135/1.maddesi uyarınca şikâyetlinin uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Baro Başkanlığı’nın itirazının kabulüne, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 18.02.2022 gün ve 2021/81 Esas, 2022/18 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Şikâyetli Avukatın UYARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

           

Katılanların oyçokluğu ile karar verildi.

           

KARŞI OY

 

Şikâyetli avukatın şahsi Facebook sayfasında o tarihte ülke gündeminde mevcut olayları dile getirdiği paylaşımında “Ahmak Meslektaşlarım” ifadesini kullanması hakaret niteliği taşımayıp kaba mizah mahiyetindedir. Somut bir kişi hedef alınmamış olup genel eleştiri niteliği taşımaktadır. Keza şikâyetli avukat hakkında herhangi bir ceza soruşturması da yoktur. Elbette ki Avukat konuşurken ve yazarken mesleğin onur ve vakarına yakışır şekilde davranmalıdır. Ancak dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde hakaret amaçlı yazıldığına dair kesin kanaat oluşmadığı ve hakaret kastı taşımadığı ortadadır. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti Anayasa’nın 26.maddesi ile güvence altına alınmıştır. Ayrıca somut olayda, şikâyetlinin sosyal paylaşım ağı Facebook hesabı üzerinden yazdığı ifadelerin de şikayetçinin isminin ve sıfatının belirtilmediği görülmüştür. Bu durumda şikâyetlinin ifadelerinin şikayetçiye matuf olmadığının kabulü gerekir. Anılan nedenlerle şikâyetli avukatın 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliği, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları ve diğer ilgili mevzuat kapsamında disiplin cezasını gerektirir bir eylemi bulunmadığı ve bu nedenle Baro Disiplin Kurulu kararının onanması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan Sayın Çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.