15.09.2018
2018/805
2018/880
* Gider avansının yatırılmasına dair muhtıra tebliğ edildiği halde, gider avansının yatırılmaması disiplin cezasını gerektirir.
(Av. Yas. m. 34, 134 TBB Mes. Kur. m. 3,4, 42)
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 03.09.2018 günlü “Olur”u ile Kurulumuzun 25.05.2018 gün ve 2018/385 Esas, 2018/557 Karar sayılı kararı,
“Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunca, müştekinin adı geçen Avukat hakkındaki şikâyetinden vazgeçtiğine dair dilekçesi dikkate alındığında adı geçen Avukatın kötü niyetli olmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş ise de;
Müştekinin 06.12.2017 havale tarihli dilekçe ile şikâyetinden vazgeçtiği görülmüş ise de, disiplin kovuşturmasının açılıp yürütülmesi şikâyete bağlı bulunmamaktadır.
Adı geçen Avukatın savunmasında, müştekiden aldığı toplam 4.900 TL masrafı müşteki adına takip ettiği davalar için harcadığını belirttiği ancak, bu harcamalardan sonra gider avansının yatırılmasına dair muhtıraların kendisine tebliğinden itibaren gereken avans miktarını müştekiden usulüne uygun olarak istediğine ve müşteki tarafından ödeme yapılmadığına ilişkin delil ibraz etmediği nazara alındığında Avukatlık Kanunu’nun 34 ve 134 üncü maddeleri ile Meslek Kurallarının 3 ve 4 üncü maddelerine aykırı hareket ettiği gözetilmeden itirazın reddine karar verilmesi yerinde bulunmamıştır.” gerekçesi ile Avukatlık Kanunu’nun 157/7. maddesi gereği bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmiştir.
Geri gönderme gerekçesi ile birlikte dava dosyası yeniden incelendi:
Şikâyetli avukat hakkında, “Şikâyetçiden harç parası adı altında haksız yere ve fazladan para aldığı” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında eylem sabit görülmeyerek ceza tayin edilmemiştir.
Şikâyetli önceki savunmalarında özetle; şikâyetçi ile 4 dava ve 1 suç duyurusu ile ilgili işlemleri vekil sıfatıyla yürütmek için anlaştığını, bunlardan daha önce başka bir meslektaş tarafından açılan İdare Mahkemesi davası hariç diğerlerini kendisinin açtığını, bu işlemler için aldığı avansın toplamda 4.900 TL olduğunu, bu bedelin tamamının harç için alınmadığını, bir kısmının üç davanın harcı olduğunu ve diğer kısımların gidiş geliş ve yemek parası olarak masraflara harcandığını, kendisinin tespit ve tazminat davaları için 4.000 TL civarında masraf yaptığını, Mahkemeden gider avansı talebi üzerine durumu kendisine ilettiğini ve bundan sonraki ilk celseye, şikâyetçinin girme demesi üzerine girmediğini, şikâyetçinin davalara bizzat girdiğini ve davaların usulden reddedildiğini, kendisinin açmış ve takip etmiş olduğu davaların alacağı olan vekâlet ücretini istemesi üzerine şikâyet edildiğini beyan etmiştir.
İncelenen dosya kapsamından Baro Yönetim Kurulu’nun 24.07.2017 günlü toplantısında, şikâyetli avukat hakkında Avukatlık Kanunu’nun 34, 134, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3, 4 ve 42. maddeleri uyarınca değerlendirilmek üzere disiplin kovuşturması açılmasına karar verdiği,
Şikâyetli avukat ve şikâyetçi arasında düzenlenen 23.06.2015 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesi gereğince; şikâyetli avukatın 1 idari dava, 3 tespit, meni müdahale, tazminat davası ile 1 suç duyurusu işini üstlendiği, bu işler karşılığı avukata alınacak tazminatın %15’inin ödeneceği, dava harç ve masraflarının iş sahibi tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı,
Şikâyetçi tarafından, 25.06.2015 tarihinde 1.200 TL’nin ‘Dava Dosya Masrafı’ açıklamasıyla, 29.09.2015 tarihinde 3.700 TL’nin de ‘Alacahan 121 ada 3-5 parsel alacak davası harcı’ açıklamasıyla şikâyetli avukatın hesabına gönderildiği, ödemelerin şikâyetli avukat tarafından da kabul edildiği,
Şikâyetli avukatın, şikâyetçi vekili sıfatıyla … Asliye Hukuk Mahkemesinde 30.10.2015 tarihinde 2015/512 esas ve 2015/513 esas sayılı dava dosyası ile ... İl Özel İdaresi aleyhine meni müdahale davası açtığı, bu davalarda mahkemece davacı vekiline eksik gider avansının tamamlanması amacıyla muhtıra gönderildiği, şikâyetli avukat tarafından süresinde eksik gider avansı tamamlanmadığından her iki davada da 09.12.2015 tarihinde dava şartı yolduğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği,
Şikâyetçinin 06.12.2017 havale tarihli dilekçesi ile “Şikâyetli avukatla aralarındaki anlaşmazlığı giderdiğini ve birbirlerinden alacak vereceklerinin kalmadığını, şikâyetinden vazgeçtiğini” beyan ettiği,
Baro Disiplin Kurulu’nun “…Şikâyetli avukatın disiplin suçu işlediği gerekçesi ile disiplin kovuşturması açılmış ise de, şikâyetli avukat ile şikâyetçinin karşılıklı görüşüp uzlaşmaya vardıklarına, birbirlerinden alacak vereceklerinin kalmadığına, anlaşmazlığı giderdiklerine dair şikâyetçinin şikâyetinden vazgeçtiğine dair dilekçesi dikkate alındığında avukatın kötü niyetli olmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmış olmakla, mesleğini yaparken Avukatlık Kanunu’na ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına aykırı hareket etmediği kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle karar verdiği,
Şikâyetlinin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,
... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14.03.2018 günlü itiraz dilekçesinde özetle; şikâyete konu olan olayla ilgili disiplin soruşturması aşamasında muhakkik tarafından düzenlenen 25.02.2016 tarihli rapor içeriğindeki açıklamalara göre şikâyetli avukatın eyleminin disiplin cezasını gerektirecek nitelikte olduğu düşünüldüğünden ... Barosu Disiplin Kurulu’nun 11.12.2017 tarih ve 2017/12 sayılı kararının itirazen incelenerek kaldırılmasının kamu adına talep olunduğu,
Usulüne uygun tebligata rağmen şikâyetlinin itiraza cevap vermediği görülmüştür.
Bakanlığın geri gönderme gerekçesi yerinde görüldüğünden uyulması; şikâyetli avukatın, şikâyetçiden aldığı 4.900 TL masrafı şikâyetçi adına takip ettiği davalar için harcadığını belirttiği ancak, bu harcamalardan sonra gider avansının yatırılmasına dair muhtıraların kendisine tebliğinden itibaren gereken avans miktarını şikâyetçiden usulüne uygun olarak istediğine ve şikâyetçi tarafından ödeme yapılmadığına ilişkin delil ibraz etmediği de dikkate alındığında eylemin disiplin suçu oluşturduğu anlaşılmakla; Baro Disiplin Kurulu’nun kararında usul ve yasaya uyarlık olmadığından, itirazın kabulü ile kararın kaldırılması ve şikâyetli hakkında ceza tayini gerekmiştir.
Gereği düşünüldü;
1-Adalet Bakanlığının geri gönderme gerekçesine uyularak, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulü ile, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 11.12.2017 gün ve 2017/08 Esas, 2017/12 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Şikâyetli avukatın KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
2-Sonucun, Avukatlık Kanunu’nun 157/7. maddesi gereğince Adalet Bakanlığı’na bildirilmesine,
3-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,
Oy birliği ile karar verildi.