Tarih
17.02.2018
Esas
2017/977
Karar
2018/179

 

 

 

  * Şikâyetli avukatın, şikâyetçi tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan dilekçesini, rızası olmadan birebir kopyalayarak kendisi hazırlamış gibi savunma dilekçesi olarak mahkemeye sunması disiplin cezasını gerektirir.

 (Av. Yas. m. 34, TBB Mes. Kur. m. 3,4, 11, 39)

 

 

 


 

 

 

Şikâyetli avukat hakkında; “... Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/172 esas sayılı dosyasında şikâyetçinin vekâlet görevi devam ederken şikâyetlinin dosyaya vekâletname sunarak Avukatlık Kanunu’nun 172, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 39. maddelerini ihlal ettiği ve şikâyetçinin dilekçelerini rızası hilafına kopyalayarak kullandığı” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir. 

Şikâyetli soruşturma aşamasındaki savunmalarında özetle; usul ve yasaya aykırı olarak ikame edilen şikâyetin hak nesafet ve hukukun temel ilkeleri ile bağdaşmadığını, şikâyetçinin şikâyetinde iyiniyetli olmadığını, dosyaya vekâlet sunacağını müvekkili ile şikâyetçi avukata bildirdiğini, şikâyetçi avukatın muvafakati doğrultusunda dosyaya vekâlet ibraz ettiğini, aksi durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, söz konusu ağır ceza dosyasının temyiz aşamasında olduğundan müvekkili ile Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 2015/6165 esas sayılı dosyasının duruşmasına katılmak üzere anlaştığını, bu aşamada dosyaya beyanda bulunmak suretiyle iştirak ettiğini, beyan dilekçesinde de roman veya film senaryosu olmadığını, dava olması sebebiyle olayın beyan edildiğini, aynı kişiyi vekâleten temsil ettiklerinden, olayın aynı olmasının hayatın olağan akşına uygun olduğunu Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek olmadığını, bilakis şikâyetçi avukatın, bilgisi ve onayı dışında … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/57 esas sayılı dosyasına vekâletname ibraz ettiğini, bu konuda da ... Baro Başkanlığı’na şikâyette bulunduğunu, söz konusu şikâyetin avukatlık mesleğini ilgilendiren bir olay olmadığını, kusurunun bulunmadığını, meslek kurallarına aykırı hiçbir durumun söz konusu olmadığını beyan etmiştir. 

Usulüne uygun tebligata rağmen şikâyetli kovuşturma aşamasında savunma vermemiştir. 

İncelenen dosya kapsamında, Baro Yönetimi Kurulu’nun 12.07.2017 günlü kararı ile şikâyetli avukat hakkında Avukatlık Kanunu’nun 34. maddesi, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3, 4, 11, 39. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılmak üzere disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği, 

Şikâyetli avukat M.H. tarafından düzenlenen 19.09.2016 tarihli beyan dilekçesinin açıklamalar kısmının 3 nolu bendinden 29 nolu bendine kadar kısmının şikâyetçi Avukat İ.A.’nın 26.06.2015 tarihli beyan dilekçesinin birebir aynısı olduğu, 

 Şikâyetli avukat M.H. tarafından düzenlenen 07.02.2017 tarihli karar düzeltme dilekçesinin açıklamalar kısmının 3 nolu bendinden 30 nolu bendine kadarki kısmının şikâyetçi Avukat İ.A.’nın 12.10.2015 tarihli temyiz dilekçesinin birebir aynısı olduğu, 

Disiplin kovuşturmasına konu eylem ile ilgili olarak şikâyetli hakkında açılmış bir ceza davasının olup olmadığına dair müzekkere yazıldığı, herhangi bir kayda rastlanmadığının yazılı olarak bildirildiği, 

Baro Disiplin Kurulu’nun, “…Şikâyetli avukatın şikâyetçi avukat tarafından hazırlanıp mahkemeye sunulan savunma dilekçesini, kendi rızası olmadan, tüm cümleleri ile bire bir kopyalayarak, mahkemeye savunma dilekçesi diye sunduğu görülmüştür. Şikâyetlinin eylemlerinin Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3, 4, 11, 39. maddelerini ihlal ettiği anlaşılmıştır.” gerekçesiyle oybirliği ile şikâyetli hakkında uyarma cezası verdiği, 

Şikâyetlinin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı, 

Şikâyetlinin 05.12.2017 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin şikâyetçi avukata ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/172 esas sayılı dosyasına vekâleten tarafının katılacağını bildirdiğini ve şikâyetçinin muvafakati dosyaya vekâletname ibraz edildiğini beyanla aleyhine tesis edilen cezanın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. 

 Avukatlık Kanunu’nun 34.maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.” 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın: 

3.maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.” 

 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.” 

11.maddesi, “Avukat, Türkiye Barolar Birliği’nce kabul olunan mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun davranmak zorundadır.”, 

 39. maddesi, “İş sahibi anlaşmayı yaptığı avukattan sonra ikinci bir avukata da vekâlet vermek isterse, ikinci avukat işi kabul etmeden önce, ilk vekâlet verilen avukata yazıyla bilgi vermelidir.” hükümlerini amirdir. 

 Şikâyetli avukatın, şikâyetçi avukattan yazılı muvafakat almaksızın davaya vekâletname ibraz ederek savunma ve karar düzeltme dilekçesi sunduğu, şikâyetçi tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan dilekçesini, rızası olmadan birebir kopyalayarak kendisi hazırlamış gibi savunma dilekçesi olarak mahkemeye sunduğu, şikâyetçi meslektaşının emek ve çabasını rıza ve onay almaksızın kullandığı anlaşılmıştır. Bu yönüyle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu kararı hukuken isabetli olmakla şikâyetli avukatın itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir. 

 Gereği düşünüldü: 

 1-Şikâyetlinin itirazının reddine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 25.10.2017 gün ve 2017/64 Esas, 2017/58 Karar sayılı kararının ONANMASINA,           

 2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere, 

Oy birliği ile karar verildi.