Tarih
2.11.2024
Esas
2024/795
Karar
2024/823

Şikâyetli avukatın dosyaya yansıyan, “Yarın sabah bu parayı seve seve ödeyeceksin, yarın senden o parayı almazsam bütün ... beni elden geçirsin. Sen kimsin lan benim parayı yiyeceksin. Üstüne telefonlarımı açmayacaksın. Yarın sabah 09:00’da bu para hesabımda olacak. Aksi takdirde...” şeklinde beyanları, bir avukat tarafından kullanılması asla kabul edilemeyecek, hukuk insanına yakışmayan, mesleğin vakarı ve ciddiyeti ile bağdaşmayan beyanlardır.

 

 

                              (Av. Yas. m. 34, 134  TBB Mes. Kur. m. 3,4 )


Şikâyetli avukat hakkında; Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 19.10.2020 günlü “Olur”u ile; “Alacaklı vekili sıfatıyla, müştekinin ortağı olduğu … San. ve Tic. Ltd. Şti ile şikâyetçi hakkında 30.12.2017 vade tarihli, 39.000,00 Türk lirası bedelli bonoya bağlı alacağın tahsili amacıyla ... 2. İcra Müdürlüğünün 2018/267 sayılı dosyası üzerinden yürüttüğü icra takibi sırasında, 09.12.2018 tarihinde müştekinin cep telefonuna gönderdiği mesajlarda şikâyetçiye hitaben ‘Yarın sabah bu parayı seve seve ödeyeceksin, yarın senden o parayı almazsam bütün ... beni elden geçirsin. Sen kimsin lan benim parayı yiyeceksin. Üstüne telefonlarımı açmayacaksın. Yarın sabah 09:00’da bu para hesabımda olacak. Aksi takdirde...’ ve ‘Yarın sabah ...’de ol, iş yerindeyim. Adam isen ...’de ol, aç şu telefonu aç’ şeklinde sözler söylediği” iddiası bakımından soruşturma izni verilmesi üzerine başlatılan disiplin davasında, eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli avukat savunmalarında özetle; hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu aynı kişinin haciz sırasındaki eylemleri nedeniyle de hakkında şikâyetçi olduğunu ancak ... 38. Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında beraat kararı verildiğini, şahsın kendisine husumet beslediğini ancak kendisinin olayda taraf değil ve vekil olduğunu beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında; Baro Yönetim Kurulu’nun 21.12.2021 günlü toplantısında şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle, “Tehdit” suçundan cezalandırılması istemiyle ... 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/164 esasına kayden açılan kamu davasında, Mahkemenin 13.09.2022 gün ve 2022/254 karar sayılı ilamı ile; sanık şikâyetli avukatın eylemine uyan TCK’nın 106/1-2, 62 ve 52/2. maddesi gereğince neticeten 500 TL Adli Para Cezası ile Cezalandırılmasına kesin olarak karar verildiği,

 

Mahkemenin; “Katılanın 13.12.2018 tarihli şikâyet dilekçesi ekinde sanığın 05… numaralı hattan kullanımındaki 05…numaralı GSM hattına ‘yarın sabah bu parayı seve seve ödeyeceksin. Yarın sabah o parayı alamazsam bütün ... beni elden geçirsin. Sen kimsin lan benim parayı yiyeceksin. Üstüne telefonlarımı açmayacaksın. Yarın sabah 9’da bu para hesabımda olacak.Aksi taksirde... Yarın sabah ...de ol iş yerindeyim. Adam ise ...de ol. Aç şu telefonu aç’ şeklinde mesajlar gönderdiğini belirttiği, şikâyet dilekçesi ekinde söz konusu mesajlara ilişkin ekran görüntülerini ibraz ettiği, ... 4. İş Mahkemesi’nin 2016/631 Esas sayılı dosyasının örneğinin incelenmesinde sanığın katılanın ortağı olduğu … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine H.D. vekili olarak iş ve işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davası açtığı, ... 2. İcra Dairesi’nin 2018/267 İcra dosyanın incelenmesinde sanığın H.D.vekili olarak katılana ve katılanın ortak olduğu şirkete karşı ilamsız icra takibinde bulunulduğu, Sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasında kullandığını beyan ettiği GSM numarasının 05…olduğu,

 

Katılanın kullandığı GSM numarasının iletişim kayıtlarının incelenmesinde sanık adına kayıtlı numaradan 09.12.2018 tarihinde dokuz adet mesaj gönderdiği anlaşılmıştır.

 

Sanık kovuşturma aşamasında alınan savunmalarında iddiaya konu mesajları gönderdiğini ancak tehdit kastı bulunmadığını, bu sözleri konu komşuya mahcup olursun anlamında kullandığını beyan ederek iddiaya konu mesajları gönderdiğini kabul etmiş ancak tehdit suçuna ilişkin kastının bulunmadığından bahisle üzerine atılı suçlamayı inkâr etmiştir. Sanık ... 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/692 Esas sayılı dava dosyasında aynı eylemlere ilişkin yargılandığını beyan etmişse de ... 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/692 Esas sayılı dava dosyasında suç tarihinin 10.12.2018 olduğu ve davaya konu eylemlerin işbu kamu davasına konu eylemden farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. Sanık her ne kadar atılı suça ilişkin kastının bulunmadığını beyan etmişse de sanığın avukat olduğu, ‘yarın sabah bu parayı seve seve ödeyeceksin. Yarın sabah o parayı alamazsam bütün ... beni elden geçirsin. Sen kimsin lan benim parayı yiyeceksin. Üstüne telefonlarımı açmayacaksın. Yarın sabah 9’da bu para hesabımda olacak.Aksi taksirde... Yarın sabah ...de ol iş yerindeyim. Adam ise ...de ol. Aç şu telefonu aç’ şeklindeki mesajları ile sanığı tehdit ettiğinin açık olduğu kanaatine varılmakla sanığın tehdit kastı olmadığına dair savunmalarına itibar edilmemiştir.

 

Yukarıda anlatılan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak mahkememizce yapılan değerlendirme neticesinde sanığın üzerine atılı sair tehdit suçunu işlediği, TCK’nın 106/1-2. Cümlesi uyarınca suçun işlenmesindeki özellikler göz önüne alınarak takdiren alt sınırdan ve tercihen adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.”  gerekçesiyle karar verdiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca “... 19Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2022/164.Esas ve 2022/254 karar sayılı kararına dayanak mesaj içeriklerinde, şikâyetlinin ‘Yarın sabah bu parayı seve seve ödeyeceksin yarın senden bu parayı almazsam bütün ... beni elden geçirsin. Sen kimsin lan benim parayı yiyeceksin. Üstüne telefonlarımı açmayacaksın. Yarın sabah 09.00 da bu para hesabında olacak. Aksi taktirde ...’ şeklinde sözler söylediği sabittir… Bu nedenlerle şikâyetli avukat hakkında kovuşturma konu eylemlerin Avukatlık Yasası 34, 134, 136, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları 3, 4 ve 5 maddeleri uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.”  gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikâyetlinin disiplin sicil özetinde tekerrüre esas ceza olmadığı,

 

Şikâyetli avukatın 14.08.2024 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle, Avukatlık Kanunu’na ve meslek kurallarına aykırı bir eylemi bulunmadığını, alacaktan kaynaklı olarak şikâyetçinin kendisine husumet güttüğünü belirterek kararın kaldırılmasını talep ettiği,

 

Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmektedir.

 

Şikâyetli avukatın itirazı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

 

 Kurulumuzun 13.03.2009 gün ve 2008/534 esas, 2009/138 karar sayılı kararına göre, “Avukatlar, dilekçelerinde kullandıkları ifadeleri titizlikle seçme becerisini göstermelidir. Avukatlık Türkçenin kullanılması bakımından sanatçı duyarlılığı gerektirir. Bu. avukatın kullandığı dilin zenginliğinin farkında olması, ifade gücüne hakim olması, gramer inceliklerini bilmesi, kendisini bu alanda yetiştirmesi gerekir. Avukattan, tartışmaya yol açmayacak ifadeler kullanılmasını beklemek düzeyli ve olgun kişiliğin sonucudur. Avukat her koşulda meslektaşına saygılı olmalı, onu rahatsız, huzursuz edici tutum ve davranışlardan özellikle kaçınmalı, kullandığı sözcüklerdi özenli seçmeli, meslektaşlar arası ilişkiye zarar vermemelidir.”

 

Avukatlar, düşüncelerini ifade ederken, seçtikleri kelimelerin anlamlarını iyi değerlendirmeli, ifade özgürlüğü kapsamından çıkacak, hakaret içerecek ve nihayetinde meslek itibarını zedeleyecek beyanlarda bulunmamalıdır.

 

Şikâyetli avukatın dosyaya yansıyan, “Yarın sabah bu parayı seve seve ödeyeceksin, yarın senden o parayı almazsam bütün ... beni elden geçirsin. Sen kimsin lan benim parayı yiyeceksin. Üstüne telefonlarımı açmayacaksın. Yarın sabah 09:00’da bu para hesabımda olacak. Aksi takdirde...” şeklinde beyanları, bir avukat tarafından kullanılması asla kabul edilemeyecek, hukuk insanına yakışmayan, mesleğin vakarı ve ciddiyeti ile bağdaşmayan beyanlardır.

 

Avukatlık mesleği öyle bir meslektir ki, tek bir avukatın eylemi, meslektaşı olan tüm avukatlara mâl edilebilecek, kolektif nitelikte bir meslektir. Dolayısıyla avukatların davranışlarının sonucu yalnızca kendilerini değil, meslek mensubu diğer avukatları da etkilemektedir. Bu nedenledir ki avukatlar, yalnızca görevlerinde değil, özel hayatlarında da kolektif itibarın zedelenmemesinde azami özen göstermeli, davranışlarının sonuçlarını defaatle gözden geçirmelidir.

 

Dosya kapsamı ve ağır ceza mahkemesinin gerekçesiyle sabit olduğu üzere, şikâyetli avukatın beyanlarının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayıp, eylem, disiplin cezasını gerektirmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, mesleğinde özenli davranmayan şikâyetlinin eylemi, Avukatlık Kanunu’nun 136/1.maddesi gereğince, “davranışında kusurlu sayıldığının kendisine bildirilmesine” şeklinde Kanununda vücut bulan kınama cezasını gerektirdiğinden, itirazın reddi ile usul ve yasaya uygun olarak verilen kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Şikâyetli avukatın itirazının reddine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun Şikâyetlinin “Kınama Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 10.05.2024 gün ve 2022/320 Esas, 2024/114 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliğiyle karar verildi.