Tarih
7.02.2009
7.02.2009
Esas
2008/509
2008/509
Karar
2009/94
2009/94
* Reklam yasağına aykırılık
* Abartılı ve reklam niteliğini taşıyacak tarzda adres değişikliği bildirimi yasağı
(1136 sayılı Av. K. m. 34, 55, 134; TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği m. 1, 8/a-b, 11; TBB Meslek Kuralları m. 7, 8)
Şikayetli avukat hakkında Tourism Today dergisinin Temmuz 2006 tarihli 4. sayısının 92-95. sayfalarında yayınlanan haber ve röportajla Avukatlık Yasası’nın 34, 55, 134. maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 2/2, 8/1 ve 11. maddelerine aykırı davrandığı iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat 16.06.2006 tarihinde ……….. adresinde 800 metrekare alana kurulmuş ve 25 kişinin rahatça çalışabileceği açık ve kapalı ofis, muhasebe bölümü, toplantı salonu, bekleme ve VIP bekleme salonları vs. gibi unsurları taşıyan büro açtığını, amacının kurumsallığın ön plana çıktığı motivasyonun ve güven duygusu yaratacak bir ortamda avukatlık mesleğine yakışır bir hizmet sunulmasını temin olduğunu, üst düzey bürokratların da katılımı ile yapılan açılışın ilgi çekmesi sebebiyle basının ilgisini çektiğini, şahsı ve mesleğin sorunları ve olması gerekenler hakkında kısa röportaj yaptığını, mesleğin olması gerekenlerini, kurumsal yapısı, insani ilişkiler ve çalışma şartları konusunda bilgi verdiğini, amacının yasa, yönetmelik ve meslek kurallarına aykırılık olmadığını savunmuştur.
İncelenen dosya kapsamından Tourism Today dergisinin Temmuz 2006 tarihli 4. sayısının 92-95 sayfalarında yayınlanan haber ve röportajda “ÇAĞDAŞ HUKUKA AÇILAN PENCERE” başlığı altında özetle “Ankara Hukuk Fakültesi mezunu deneyimli avukat A.Ö.’nün 15 yıllık mesleki tecrübesini daha da ileri taşımak amacıyla böyle bir işe imza attığı… A.Ö. avukatlık bürosunun açılışında bir araya gelen başarılı avukatlar çağdaş hukukun çağdaş bir Türkiye demek olduğunun altını çizdiler… Avukat A.Ö. Türkiye’de çağdaş hukuk sisteminin değerlerini korumanın ve hukuka sahip çıkmanın temel görev olduğuna inandığını söyledi (Bu bir ilandır)…Şehrimizin özellikle turizmden kaynaklanan dinamik bir yapısı var, ekonomik olarak güçlü ve etkin; bu sebeple de özellikle kurumsal destek ve çözümlere ihtiyaç duyuluyor…hukuki ihtilafların oluşmalarından sonra çözüm yerine, ortaya çıkmalarını engelleyecek uzman görüş açısı ile müdahale etmek ve bu bağlanma hukuki koruma ve ihtilaflardan korunma olduğuna inanıyorum…bu anlamda hedefimiz;gelişimin işareti olan kurumsallığın hukuk alanında ülkemizde yaygınlaşmasına öncü olmak, hızlı verimli, profesyonel bir ekiple müvekkillerimize hukuki hizmet sunmak olacaktır..” gibi sözlerin yer aldığı, tam sayfa büro ve çalışan fotoğraflarının yer aldığı görülmektedir.
Disiplin kovuşturmasına konu olayla ilgili yasal düzenlemeye bakıldığında;
Avukatlık Yasası’nın 55. maddesi, “Avukatların iş elde etmek için, reklâm sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve tabelalarında ve basılı evrakta avukat unvanı ile akademik unvanlardan başka sıfat kullanmaları yasaktır. Bu yasak, ortak avukat bürosu ve avukatlık ortaklığı hakkında da uygulanır. Yukarıdaki yasaklara ilişkin esaslar Türkiye Barolar Birliğince düzenlenecek yönetmelikte belirtilir.”
TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin “Amaç” başlıklı 1. maddesi, “Bu yönetmeliğin amacı; bu Yönetmelik kapsamında olanların iş elde etmek için reklâm sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesidir. Avukatların mesleklerini özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini, avukatlık sıfatının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmelerini, yargılama faaliyetindeki yerlerini ve işlevlerini olumsuzlaştıracak ve yargının görünümü bozacak davranışlardan kaçınılmasını sağlamaktır.”, 8/a maddesi, “Adres değişikliğini, büro açılışını ve altı ayı aşan ara vermeden sonra yeniden mesleğe dönüşünü; avukatlık ortaklığına girişini ve çıkışını, reklâm niteliğini taşıyamayacak şekilde, gazete ve sair yazılı basın yolu ile bir kez duyurabilirler.”, 8/b maddesi, “Yaşamları, kazançları, mesleki faaliyeti hakkında “reklâm niteliğinde” yayınlarda bulunamaz, halen ya da eskiden takip ettiği, devam eden veya sonuçlanmış bir dava hakkında; dava ile özdeşleşip tarafların sözcüsü gibi hareket edemez, davanın hukuki boyutları içinde kalmak kaydıyla ve zorunlu haller dışında yazılı, işitsel ve görsel iletişim araçlarına ve internete görüntü, bilgi, demeç veremez, açıklama yapamazlar.” 11. maddesi, “Bu yönetmelik kapsamında olanlar salt ün kazanmaya yönelik her tür girişim ve eylemlerden kaçınmak, iş elde etmek için reklâm sayılabilecek her hangi bir girişim ve eylemde bulunmamak, üçüncü kişilerin kendileri için reklâm sayılabilecek davranışlarına izin vermemek, engel olmak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler.”, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 7. maddesi, “Avukat salt ün kazandırmaya yönelik her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır. a) Avukat, yalnız adres değişikliğini reklâm niteliği taşımayacak biçimde ilan yolu ile duyurabilir. b) Avukatın kâğıtları, kartvizitleri, büro levhaları reklâm niteliğini taşıyabilecek aşırılıkta olamaz. c) Avukat telefon rehberinde meslekler kısmında adres yazdırabilir. Bunun dışında farklı büyüklükteki harflere ya da ilan niteliğinde yazılara yer verdirmez. d) Ortak büro kuran avukatlar büronun reklâm aracı olmamasına, hukuk bürosu olma niteliğini yitirmemesine dikkat ederler.”, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8. maddesi, “Avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.” hükümleridir.
Maddelerin ortak özelliği avukatların adres değişikliği, bürosunun açılışını ve altı ayı aşan ara vermeden sonra yeniden mesleğe dönüşünü, avukatlık ortaklığına girişini ve çıkışını, gazete ve sair yazılı basın yolu ile bir kez duyurabilecekleridir. Ancak bu bildirim asla ve asla abartılı ve reklam niteliğini taşıyacak tarzda olmamalıdır.
Genel olarak reklam, kamunun tümünün veya bir kesiminin ilgisini çekerek yarar sağlamak amacıyla herhangi bir yoldan yapılacak tanıtma faaliyeti olarak ifade edilebilir. Bu sebeple reklam “serbest rekabet” kavram ve kuralları içinde yer alır. Oysa avukatlar rakip değil, adaletin gerçekleşmesinde sav, savunma ve karar üçlüsünde yargının kurucu unsuru olarak görev alan, adaletin yardımcısıdırlar. Nasıl ki hakim ve savcının reklama ihtiyacı yoksa avukatın da yoktur. Avukat kendisini çalışmasıyla, bilgisiyle, işlerine gösterdiği dikkat ve özenle tanıtır. Bağımsızlığı, kendine ve mesleğine olan saygısı, kendisini müşteri aramaktan men eder. Unutulmamalıdır ki, “Avukatlık, ticaret işi değildir. Avukatın reklamını yavaş yavaş kendi fazilet ve bilgisi, kıymetli müdafaaları yapar. Adliye Sarayı, liyakat kazandığı şöhreti kendisine temin eder.” Avukat Ali Haydar Özkent’in bu sözleri, 1940’ta olduğu kadar, bugün de aynen geçerlidir.
Uluslararası mevzuatta da avukatların reklam yapmaları yasaklanmıştır. Amerikan Avukatları Ahlak Yasası’nın 27. maddesi, “Avukatın sirküler veya diğer vasıtalı veya vasıtasız yollarla reklam yapması yasaktır.”, Uluslararası Barolar Birliği’nin 1956 Oslo toplantısının 8. no.lu kararı, “Reklama başvurmak, avukatlık vakar ve şerefi ile bağdaşmaz.”, Vod Kantonu Meslek Kuralları’nın 4. maddesi, “Avukat, reklam sayılabilecek her şeyden kaçınmağa mecburdur. Mesleki faaliyetinin üstüne kamunun dikkatini çekmek için davaları hakkında yayında bulunamaz.”, Paris Barosu İç Yönetmeliği’nin 37. maddesi, “Reklam niteliğindeki her davranış yasaktır.”, Romanya Avukatlık Yasası’nın 88. maddesi, “Avukatın gerek sözle ve gerek mektuplarla, sirkülerle ve sair ilan vasıtaları ile hizmet arz etmesi yasaktır.”
Amaç; bir kamu hizmeti olan avukatlık mesleğini iş temini konusunda meslektaşlar arasında haksız rekabetin yaratılması, mesleğin ticarileşmesi ve avukatın iş sahipleri karşısında bağımsızlığını kaybetme tehlikesine karşı korumaktır.
Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu oluşturduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme ve tayin olunun disiplin cezasında hukuka aykırılık görülmemiş ve itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli Av. A.Ö.’nün itirazının reddine, Antalya Barosu Disiplin Kurulu’nun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.
Şikayetli avukat 16.06.2006 tarihinde ……….. adresinde 800 metrekare alana kurulmuş ve 25 kişinin rahatça çalışabileceği açık ve kapalı ofis, muhasebe bölümü, toplantı salonu, bekleme ve VIP bekleme salonları vs. gibi unsurları taşıyan büro açtığını, amacının kurumsallığın ön plana çıktığı motivasyonun ve güven duygusu yaratacak bir ortamda avukatlık mesleğine yakışır bir hizmet sunulmasını temin olduğunu, üst düzey bürokratların da katılımı ile yapılan açılışın ilgi çekmesi sebebiyle basının ilgisini çektiğini, şahsı ve mesleğin sorunları ve olması gerekenler hakkında kısa röportaj yaptığını, mesleğin olması gerekenlerini, kurumsal yapısı, insani ilişkiler ve çalışma şartları konusunda bilgi verdiğini, amacının yasa, yönetmelik ve meslek kurallarına aykırılık olmadığını savunmuştur.
İncelenen dosya kapsamından Tourism Today dergisinin Temmuz 2006 tarihli 4. sayısının 92-95 sayfalarında yayınlanan haber ve röportajda “ÇAĞDAŞ HUKUKA AÇILAN PENCERE” başlığı altında özetle “Ankara Hukuk Fakültesi mezunu deneyimli avukat A.Ö.’nün 15 yıllık mesleki tecrübesini daha da ileri taşımak amacıyla böyle bir işe imza attığı… A.Ö. avukatlık bürosunun açılışında bir araya gelen başarılı avukatlar çağdaş hukukun çağdaş bir Türkiye demek olduğunun altını çizdiler… Avukat A.Ö. Türkiye’de çağdaş hukuk sisteminin değerlerini korumanın ve hukuka sahip çıkmanın temel görev olduğuna inandığını söyledi (Bu bir ilandır)…Şehrimizin özellikle turizmden kaynaklanan dinamik bir yapısı var, ekonomik olarak güçlü ve etkin; bu sebeple de özellikle kurumsal destek ve çözümlere ihtiyaç duyuluyor…hukuki ihtilafların oluşmalarından sonra çözüm yerine, ortaya çıkmalarını engelleyecek uzman görüş açısı ile müdahale etmek ve bu bağlanma hukuki koruma ve ihtilaflardan korunma olduğuna inanıyorum…bu anlamda hedefimiz;gelişimin işareti olan kurumsallığın hukuk alanında ülkemizde yaygınlaşmasına öncü olmak, hızlı verimli, profesyonel bir ekiple müvekkillerimize hukuki hizmet sunmak olacaktır..” gibi sözlerin yer aldığı, tam sayfa büro ve çalışan fotoğraflarının yer aldığı görülmektedir.
Disiplin kovuşturmasına konu olayla ilgili yasal düzenlemeye bakıldığında;
Avukatlık Yasası’nın 55. maddesi, “Avukatların iş elde etmek için, reklâm sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve tabelalarında ve basılı evrakta avukat unvanı ile akademik unvanlardan başka sıfat kullanmaları yasaktır. Bu yasak, ortak avukat bürosu ve avukatlık ortaklığı hakkında da uygulanır. Yukarıdaki yasaklara ilişkin esaslar Türkiye Barolar Birliğince düzenlenecek yönetmelikte belirtilir.”
TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin “Amaç” başlıklı 1. maddesi, “Bu yönetmeliğin amacı; bu Yönetmelik kapsamında olanların iş elde etmek için reklâm sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesidir. Avukatların mesleklerini özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini, avukatlık sıfatının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmelerini, yargılama faaliyetindeki yerlerini ve işlevlerini olumsuzlaştıracak ve yargının görünümü bozacak davranışlardan kaçınılmasını sağlamaktır.”, 8/a maddesi, “Adres değişikliğini, büro açılışını ve altı ayı aşan ara vermeden sonra yeniden mesleğe dönüşünü; avukatlık ortaklığına girişini ve çıkışını, reklâm niteliğini taşıyamayacak şekilde, gazete ve sair yazılı basın yolu ile bir kez duyurabilirler.”, 8/b maddesi, “Yaşamları, kazançları, mesleki faaliyeti hakkında “reklâm niteliğinde” yayınlarda bulunamaz, halen ya da eskiden takip ettiği, devam eden veya sonuçlanmış bir dava hakkında; dava ile özdeşleşip tarafların sözcüsü gibi hareket edemez, davanın hukuki boyutları içinde kalmak kaydıyla ve zorunlu haller dışında yazılı, işitsel ve görsel iletişim araçlarına ve internete görüntü, bilgi, demeç veremez, açıklama yapamazlar.” 11. maddesi, “Bu yönetmelik kapsamında olanlar salt ün kazanmaya yönelik her tür girişim ve eylemlerden kaçınmak, iş elde etmek için reklâm sayılabilecek her hangi bir girişim ve eylemde bulunmamak, üçüncü kişilerin kendileri için reklâm sayılabilecek davranışlarına izin vermemek, engel olmak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler.”, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 7. maddesi, “Avukat salt ün kazandırmaya yönelik her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır. a) Avukat, yalnız adres değişikliğini reklâm niteliği taşımayacak biçimde ilan yolu ile duyurabilir. b) Avukatın kâğıtları, kartvizitleri, büro levhaları reklâm niteliğini taşıyabilecek aşırılıkta olamaz. c) Avukat telefon rehberinde meslekler kısmında adres yazdırabilir. Bunun dışında farklı büyüklükteki harflere ya da ilan niteliğinde yazılara yer verdirmez. d) Ortak büro kuran avukatlar büronun reklâm aracı olmamasına, hukuk bürosu olma niteliğini yitirmemesine dikkat ederler.”, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8. maddesi, “Avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.” hükümleridir.
Maddelerin ortak özelliği avukatların adres değişikliği, bürosunun açılışını ve altı ayı aşan ara vermeden sonra yeniden mesleğe dönüşünü, avukatlık ortaklığına girişini ve çıkışını, gazete ve sair yazılı basın yolu ile bir kez duyurabilecekleridir. Ancak bu bildirim asla ve asla abartılı ve reklam niteliğini taşıyacak tarzda olmamalıdır.
Genel olarak reklam, kamunun tümünün veya bir kesiminin ilgisini çekerek yarar sağlamak amacıyla herhangi bir yoldan yapılacak tanıtma faaliyeti olarak ifade edilebilir. Bu sebeple reklam “serbest rekabet” kavram ve kuralları içinde yer alır. Oysa avukatlar rakip değil, adaletin gerçekleşmesinde sav, savunma ve karar üçlüsünde yargının kurucu unsuru olarak görev alan, adaletin yardımcısıdırlar. Nasıl ki hakim ve savcının reklama ihtiyacı yoksa avukatın da yoktur. Avukat kendisini çalışmasıyla, bilgisiyle, işlerine gösterdiği dikkat ve özenle tanıtır. Bağımsızlığı, kendine ve mesleğine olan saygısı, kendisini müşteri aramaktan men eder. Unutulmamalıdır ki, “Avukatlık, ticaret işi değildir. Avukatın reklamını yavaş yavaş kendi fazilet ve bilgisi, kıymetli müdafaaları yapar. Adliye Sarayı, liyakat kazandığı şöhreti kendisine temin eder.” Avukat Ali Haydar Özkent’in bu sözleri, 1940’ta olduğu kadar, bugün de aynen geçerlidir.
Uluslararası mevzuatta da avukatların reklam yapmaları yasaklanmıştır. Amerikan Avukatları Ahlak Yasası’nın 27. maddesi, “Avukatın sirküler veya diğer vasıtalı veya vasıtasız yollarla reklam yapması yasaktır.”, Uluslararası Barolar Birliği’nin 1956 Oslo toplantısının 8. no.lu kararı, “Reklama başvurmak, avukatlık vakar ve şerefi ile bağdaşmaz.”, Vod Kantonu Meslek Kuralları’nın 4. maddesi, “Avukat, reklam sayılabilecek her şeyden kaçınmağa mecburdur. Mesleki faaliyetinin üstüne kamunun dikkatini çekmek için davaları hakkında yayında bulunamaz.”, Paris Barosu İç Yönetmeliği’nin 37. maddesi, “Reklam niteliğindeki her davranış yasaktır.”, Romanya Avukatlık Yasası’nın 88. maddesi, “Avukatın gerek sözle ve gerek mektuplarla, sirkülerle ve sair ilan vasıtaları ile hizmet arz etmesi yasaktır.”
Amaç; bir kamu hizmeti olan avukatlık mesleğini iş temini konusunda meslektaşlar arasında haksız rekabetin yaratılması, mesleğin ticarileşmesi ve avukatın iş sahipleri karşısında bağımsızlığını kaybetme tehlikesine karşı korumaktır.
Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu oluşturduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme ve tayin olunun disiplin cezasında hukuka aykırılık görülmemiş ve itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli Av. A.Ö.’nün itirazının reddine, Antalya Barosu Disiplin Kurulu’nun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.