Anayasa Mahkemesi'nden Çevre Korumaya Yönelik Barışçıl Gösterilere Hoşgörü Kararı

10568

Anayasa Mahkemesi'nin 18 Ekim 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 20 Eylül 2018 tarihli kararı ile, çevre hakkı temelinde, çevre korumaya yönelik toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ceza uygulanmasının demokratik toplum düzeni gereklerine uygun olmadığına hükmedildi.

Başvuruya konu olay, 25 Ocak 2015 tarihinde Fatsa'da, "Siyanüre Hayır" başlığıyla düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşüdür. Bu toplantı için Fatsa ünye Doğa Koruma Platformu üyesi bir grup tarafından, 2911 sayılı Kanun gereğince idareye 22 Ocak 2015 tarihinde bildirimde bulunur. Sonrasında, 25 Ocak tarihinde yaklaşık beş yüz kişilik bir grup gösteriyi gerçekleştirir. Ancak, gösteri grubu, belirtilen güzergahı aşarak bir başka noktaya kadar yürüyüşü devam ettirir.

Bu durumu 2911 sayılı Kanun hükümlerinin ihlali olarak gören Fatsa 2.Asliye Ceza Mahkemesi, toplantıyı düzenleyen kurul üyelerinin alanda bulunduklarına dair tutanağı düzenleyip idareye vermedikleri ve yürüyüşü belirtilen güzergahta sonlandırmadıkları gerekçesiyle başvuruculara 5 ay hapis cezası vererek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verir.

Kararın kesinleşmesi sonrasında Anayasa Mahkemesi'ne başvurulu yapılır. Başvuruyu "toplantı ve gösterir yürüyüşü" hakkına dair Anayasa'nın 34 üncü maddesi çerçevesinde ele alan Mahkeme, demokratik bir toplumda toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının önemine değindikten sonra barışçıl toplanma hakkının unsurlarına değinmiştir.

"Kanunlarda öngörülen usullere tam olarak uyulmamış olması tek başına toplantı veya gösteri yürüyüşünün barışçıl niteliğini kaldırmaz…" diyen Anayasa Mahkemesi, somut olaya bakarak "dosyada yer alan idarenin tutanakları, iddianame ve mahkeme kararında, belirlenen yerleri aşacak şekilde yürüyüş yapılması ve bununla bağlantılı olarak Düzenleme Kurulunca verilmesi gereken tutanağın idareye teslim edilmemesi nedeniyle toplantının barışçıl olmaktan çıktığına ve kamu düzeninin bozulduğuna dair herhangi bir tespit yer -almamaktadır. Göstericilerin şiddet başvurmadıkları ya da katlanılması gerekmeyen toplumsal bir kargaşaya yol açmadıkları durumlarda kamu makamlarının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına belirli bir ölçüye kadar müsamaha göstermesi gerekir" sonucuna varmıştır.

Bu gerekçeyle ve her ne kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmişse de, bu cezanın başvurucuların 5 yıllık süre içerisinde benzeri bir gösteriye katılımını engelleyebileceği, bu nedenle de caydırıcı olduğunu düşünen Mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile Anayasa'nın 34.maddesinin ihlal edildiğine hükmederek, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine, başvuruculara da ayrı ayrı 1.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşünün amaç ve sonucuna bakılarak, bazı durumlarda "hoşgörülü" davranılmasını içerir bu kararın, çevre hakkının korunmasına dair barışçıl toplantılar için bir içtihat halini alması beklenebilir.

Karar için tıklayınız