ANAYASA MAHKEMESİNİN TAYFUN KAHRAMAN HAKKINDA VERDİĞİ KARAR DERHAL UYGULANMALIDIR

751 kişi bu haberi görüntüledi.

Daha evvel Anayasa Mahkemesinin (AYM) Ş. Can Atalay’a ilişkin hak ihlali kararını uygulamayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kez “Gezi Parkı” davası olarak bilinen dosya kapsamında Tayfun Kahraman hakkında verilen karara da uymayarak anayasayı ihlal tutumunda ısrar ettiğini bir kez daha ortaya koymuştur.

Ağır Ceza Mahkemesi, kararında “yargılamaya konu eylemlerin kanıtlanması, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması, delillerin değerlendirilmesi ile Yargıtay ve ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararların esas yönünden adil olup olmaması, bireysel başvuru incelemesine konu olamaz” demek suretiyle, bireysel başvuru hakkının esasını tanımadığını ortaya koymuştur. Oysa, bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bireysel başvuru incelemesi kapsamında olduğu gibi, temel hak ve özgürlüklere müdahalenin söz konusu olduğu durumlarda mahkemelerin takdir ve değerlendirmelerinin Anayasa'daki güvencelere etkisini nihai olarak değerlendirecek merci de Anayasa Mahkemesidir.

Anayasa Mahkemesi Tayfun Kahraman dosyasında hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir. Bunu Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edilmesine dayandırmıştır. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, ihlal kararına uymamak üzere hukuka aykırı bir şekilde öne sürdüğü mazeretler AYM’nin hak ihlali tespitini doğrular nitelikte olup ilgili Mahkemenin adil yargılanma hakkını ihlal eden tutumunu devam ettireceğini ortaya koymaktadır.

Türkiye Barolar Birliği tarafından ilgililer hakkında HSK nezdinde gerekli başvurular yapılacak olup, Anayasal düzenin ve hukuk devletinin güvenliği bakımından Hâkimler ve Savcılar Kurulunun, ivedi olarak ilgili mahkeme hâkimlerine soruşturma başlatıp görevden el çektirme tedbiri uygulaması zorunludur. Aksi hâlde, Anayasa Mahkemesi etkili bir hukuk yolu olmaktan çıkacak, telafisi imkânsız sonuçlar doğacaktır.

Türkiye Barolar Birliği