BAĞIMSIZLIĞIN SİYASAL VE HUKUKSAL BELGESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN TAPU SENEDİ LOZAN ANTLAŞMASI

3879

30 Ekim 1918 Mondros Ateşkesi, 10 Ağustos 1920 Sevr’in önsözüydü.

11 Ekim 1922 Mudanya Ateşkesi ise 24 Temmuz 1923 Lozan’ın önsözüdür.

30 Ekim 1918, Birinci Dünya Savaşı galiplerinin, yenik Türkler hakkında verilecek hüküm açıklanıncaya kadarki zaman dilimini kapsayan bir tutuklama müzekkeresiydi.

Türk Devletinin ve Türk Milletinin kalemi Sevr’de kırılacaktı.

Türk devletinin ve Türk milletinin defin öncesi zorunlu son hukuki işlemleri tamamlanıyordu.

Ufukta bir sorun görünmüyordu.

Sıra bunca emek verdikleri, uğruna dört yılı aşkın savaştıkları terekenin paylaşılmasındaydı.

Kaç yüzyıldır başlarını ağrıtan (iştahlarını kabartan) Şark Meselesi (Doğu Sorunu) çözülecekti.

30 Ekim 1918’in üzerinden ay geçmeden İstanbul’a çökmüşlerdi.

Osmanlı Meclis-i Mebusan’ını basmışlar, milletin vekillerini yaka paça gözaltına alıp tutuklamışlardı.

Saltanat ve hilafet makamında oturan,  iradesini ve onurunu işgalcilere teslim etmişti.

Saltanat makamı ile müstevlilerin siyasi emelleri uyuşmuştu. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitaptı.

Kimi onursuzlar, Mustafa Kemal’in söylemiyle, “Milli histen yoksun olanlar” ihaneti ve işbirliğini seçmişti.

Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin istemediği ve beklemediği bir şey oldu!

Bir mucize gerçekleşti!

Millet ayağa kalkıyordu!

Memleketi ve milleti; “Yine milletin azim ve kararı kurtaracaktı!”

19 Mayıs 1919, Milli Mücadelenin ilk kıvılcımından,  9 Eylül 1922, İzmir Kordonboyu’ndaki mızraklı süvarilerin köpüklü atlarının nallarının son kıvılcımına kadar süren destanın kahramanları, başta Sevr paçavrası olmak üzere, utanç ve zillet belgelerinin hepsini yırtıp attılar!

Utanç belgesi Sevr’den, onur belgesi Lozan’a uzanan destan, mazlum bir milletin sonsuz fedakarlığı ve kahramanlığının eseridir.

“özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Mustafa Kemal’ in, askeri diplomatik dehasının ürünü Lozan Antlaşması, hiç kuşkusuz ilk günkü güncelliği ile Türk Halkının ortak tapusu olma özelliğini sonsuza kadar sürdürecektir.

TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanlığı