BARIŞ ANCAK ADALETLE MÜMKÜNDÜR!

227 kişi bu haberi görüntüledi.

Bugün, İkinci Dünya Savaşı'nın yarattığı büyük acıyı unutmamak ve savaşsız bir geleceğin mümkün olduğunu hatırlamak üzere takvimlere not düştüğümüz 1 Eylül Dünya Barış Günü. Ancak geçen onlarca yıla rağmen hedefine ulaşmaktan çok uzak olan insanlık, bugün de barışın aydınlığında değil; savaşların, şiddetin, nefretin ve adaletsizliğin karanlığında yaşamaya mahkûm edilmektedir.

Dünyanın birçok coğrafyası kan ve gözyaşıyla yoğrulmakta; milyonlarca insan evsiz, yurtsuz bırakılmakta; savaşın ve şiddetin en ağır bedelini kadınlar, çocuklar ve yaşlılar ödemektedir. Özellikle İsrail’in 2023’ten bu yana Gazze'ye yönelik pervasızca saldırıları uluslararası hukuku ayaklar altına alarak sivilleri hedef almakta, masum çocukların yaşamlarını çalmaktadır. Bu vahşet, insanlık vicdanında onarılması güç yaralar açmaktadır.

Ne yazık ki ülkemizde de şiddet kültürü farklı biçimlerde varlığını sürdürmektedir. Kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, hayvanlara reva görülen zulüm ve toplumsal yaşamın her alanına sinmiş şiddet dili, kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır. Öte yandan yargı süreçlerinde yaşanan haksız tutuklamalar ve adaletin bir baskı aracı olarak algılanmasına neden olan uygulamalar toplumda derin bir güvensizlik yaratmaktadır. Oysa unutulmamalıdır: Adalet yoksa barış da yoktur.

Türkiye Barolar Birliği olarak bir kez daha haykırıyoruz:
* Kalıcı barış, yalnızca adaletle mümkündür.
* Terörün, şiddetin ve hukuksuzluğun gölgesinde asla özgür bir toplum inşa edilemez.
* Nefretin yerine hukukun; zorbalığın yerine insan haklarının egemen olduğu bir dünyayı inşa etmek insanlığın ortak sorumluluğudur.

Barış, yalnızca savaşsız bir dünya anlamını taşımaz. Barış aynı zamanda eşitlik, adalet ve özgürlük demektir. Adaletin olmadığı bir toplumda barıştan söz edilemez; barışın olmadığı bir yerde ise insan onuru korunamaz.

Türkiye Barolar Birliği, savaşların, şiddetin, terörün ve hukuksuzluğun sona erdiği; kadınların, çocukların, hayvanların ve tüm canlıların güven içinde yaşadığı; hukukun ve insan haklarının evrensel ölçütlerde hâkim olduğu bir Türkiye ve dünya için mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.

1 Eylül Dünya Barış Günü, tüm insanlığa şunu hatırlatmalıdır:
Barış, yaşamın vazgeçilmez hakkıdır. Ve bu hak, ancak adaletle korunabilir.

Türkiye Barolar Birliği
Şiddetle Mücadele Komisyonu