BAŞTA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK OLMAK ÜZERE, BİZLERE ÖZGÜR BİR VATAN BIRAKAN, KURTULUŞ VE KURULUŞUN MİMARLARINA SAYGIYLA

1943

30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi, emperyalizmin tetikçisi olarak Anadolu'ya gönderilen Yunan ordusuna karşı kazanılan askeri zaferden çok öte anlamlar taşımaktadır.

Birinci Dünya Savaşı’nın çıkış nedeni, emperyalizmin “hasta adam” dediği Osmanlı İmparatorluğu'nun terekesinin sulhen paylaşılamamasıydı.

Kazanacak tarafın ödülü olacak Osmanlı İmparatorluğu'nun, 1914-1918 arası dört yıl sürecek paylaşım savaşının dışında kalması olanaksızdı.

Birinci paylaşım savaşının yenik tarafındaki Türklere yapılacak teklif; “Kırk katır mı kırk satır mı”dan farksız olacaktır.

30 Ekim 1918 Mondros Ateşkesi’nin hükümleri, İngilizlerin başını çektiği galip bloğun, Türkler için düşündüğü Sevr Barış Antlaşması’nın (!) içeriği hakkında yeterli fikri fazlasıyla vermektedir.

Sevr'i Türklere zorla kabul ettirmek için İngilizlerce Anadolu macerasına itilen Yunanistan'a uzatılan havuç, Küçük Asya'nın fatihliğidir! 15 Mayıs 1919'da İzmir Kordon'da başlayan fetih rüyası, 26 Ağustos 1922'den itibaren 30 Ağustos 1922'de Afyon Ovası’nda ve Dumlupınar'da Küçük Asya kabusuna dönüşecektir!

15 Mayıs 1919 - 9 Eylül 1922 arası, Atatürk'ün; “Askerlik şerefinden yoksun katiller sürüsü” olarak tanımladığı Yunan ordusu, sivil halka karşı her türlü tecavüz, yağma ve vahşeti uygulayacak, 30 Ağustos bozgunuyla kaçarken, yolu üzerindeki şehir, kasaba ve köyleri baştan başa ateşe verecektir!

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bizlere özgür bir vatan bırakan, kurtuluş ve kuruluşun mimarlarına saygıyla…

Atatürk’ün söylemiyle; “Zaferleri ve mazisi insanlık tarihiyle başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet nurları taşıyan Kahraman Türk Ordusu"na şükranla…

 

TÜRKİYE Barolar Birliği