Cumhuriyetimize Giden Yol “Trakya’nın Kurtuluşu” Paneli Edirne’de Düzenlendi

10319

Cumhuriyetimize Giden Yol “Trakya’nın Kurtuluşu” Paneli Edirne’de Düzenlendi

YÜREĞİMİZDEKİ VATAN SEVGİSİNİ SÖKÜP ATAMAZLAR

Cumhuriyetimize Giden Yol “Trakya’nın Kurtuluşu” Paneli, 26 Kasım 2013 tarihinde Türkiye Barolar Birliği tarafından Edirne Barosu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Türkiye Barolar Birliği’nin “Cumhuriyetimize Giden Yol” başlığı altında barolarla birlikte gerçekleştirdiği etkinliğin sekizinci toplantısına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Başkan Yardımcısı Av. Berra Besler, Genel Sekreter Av. İzzet Güneş Gürseler, Sayman Av. Sabri Erdal Güngör, Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Kürşat Karacabey ve Av. Eyyüp Sabri Çepik, Çankırı Barosu Başkanı Av. Erkan Köroğlu, Çanakkale Barosu Başkanı Av. Bülent Şarlan, Kırklareli Barosu Başkanı Av. Harun Saygılı, Eskişehir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Şenol Gündoğdu, Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Yiğitbilek, çok sayıda avukat ve davetli katıldı.

Açış Konuşmalarını Edirne Barosu Başkanı Av. Özgür Yıldırım ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun yaptığı panel büyük ilgi gördü.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu toplantının açış konuşmasında, “Balkanlardan Türkiye'ye güzel havalar gelecekmiş, Türkiye'ye ışıklar saçılacakmış, özgürlük gelecekmiş. Bugün o özgürlük yolunun başındayız. Edirne ümmetten millete giden yolda bir marka şehirdir. Edirne ümmeti de görmüştür, milletin doğuşunu da görmüştür” diye konuştu.

Feyzioğlu, “Bugün elini ve gövdesini taşın altına sokanlar, tarihe geçeceksiniz. Her insana yaşadığı sürede tarihe geçmek nasip olmaz. İşte böyle bir dönemde yaşıyoruz. Tarihe geçeceğiz çünkü biz Cumhuriyet'i yeniden inşa edeceğiz ve ona numara vermeyeceğiz. Bizim görev belgemiz de hazırdır. Bizim görev belgemiz; Mustafa Kemal Atatürk'ün gençliğe hitabesidir. Ne zaman yorulursak, umutsuzluğa kapılırsak yeniden Gençliğe Hitabeyi okuruz. Durakladığımız yerden aynı hızla aynı kararlılık ve azimle devam ederiz. Hedefe ulaşmadan durmak yok” dedi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Trakyalı olduğunu hatırlatan Feyzioğlu, Edirne ve Trakya’nın Atatürk’ün hemşehrisi olmakla gurur duyduğunu söyledi. Feyzioğlu şöyle konuştu:

“Atatürk'ün dediği gibi, ‘Düşmanı sadece göndermek yetmez, asıl büyük mücadele çağdaşlaşma mücadelesidir’ ve bu mücadelede bizim kaybetme lüksümüz, durup dinlenme lüksümüz yoktur. Şimdi tarihin öyle bir yerindeyiz ki sahip olduğumuz bütün çağdaşlık değerleri tehdit altındadır. Bu tehdite karşı yüreğimizde vatan ve millet sevgisi vardır. Bütün tersaneleri, üniversiteleri işgal etseler de yüreğimizdeki vatan sevgisini söküp atamazlar.”

ANAYASA’NIN İLK ÜÇ MADDESİNİ DEĞİŞTİRTMEYİZ

Laikliğin ağır tehdit altında olduğunun altını çizen Feyizoğlu, laiklik ilkesinden vazgeçilmesinin Türkiye'yi sonu bilinmeyen bir mezhep savaşına götüreceğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Edirne'den bu sorumsuzları uyarmayı borç biliyorum. Ama uyarmakla yetinmiyoruz. Laiklik ilkesini, Anayasa'nın ilk 3 maddesini sonuna kadar korumaya yemin ediyoruz. Şimdilik ertelediğiniz Anayasa uzlaşmasında, siz değiştirilmesi teklif bile edilemez ilk 3 maddedeki hangi kuraldan rahatsız oldunuz? Laiklik ilkesinden mi? Sosyal devlet ilkesinden mi? Hukuk devletinden mi? Demokrasiden mi? Yoksa ithal liderlerle zorladığınız Türk milletinin Türk vatanıyla bölünmez bütünlüğünden mi? İlk 3 maddenin değiştirilmesinin teklif dahi edilememesinin sebebi, sandıkları gibi Anayasa'nın 4. maddesinde yazan değildir. Türk milletinin kanıyla yazdığı kuraldır. Bizim yüreğimizde yazandır. Biz bu devleti, milleti, vatanı böldürmeyiz boşuna uğraşmayın."

Cumhuriyet’e giden yolda kadın-erkek eşitliği olduğunu anlatan Feyzioğlu, bu dönemde kadına yönelik şiddetin yüzde 1400 arttığını vurgulayarak, “Çok ısrar ederlerse Edirne’nin aynalı süpürgesini elimize alır, onunla onları süpürürüz” diye konuştu.

BAĞIMSIZLIK ATEŞİ BU TOPRAKLARDA YAKILDI

Edirne Barosu Başkanı Av. Özgür Yıldırım da açış konuşmasında, son yıllarda yasaklanan Edirne'nin Kurtuluş Bayramı geçit törenlerinin kaldırılmasına tepki göstererek şunları söyledi:

“Yasakçı zihniyete göre, zaten kurtuluş bayramı kutlamak için bir sebep de yokmuş. Bu insanlar bilmezler mi ki bu vatan “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır” diyerek kurtarılmıştır. Bilmezler mi ki Mondros Mütarekesi’nden hemen sonra bağımsızlık ateşinin bu topraklarda yakıldığını. Bilmezler mi, Edirneliler‘in, Rumeliler'in, Trakyalılar'ın bu Cumhuriyet’in kurucu unsuru olduğunu ve bizim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hemşehrileri olduğumuzu.”

Ülkenin olağanüstü bir dönemden geçtiğini söyleyen Yıldırım, “Bu dönemde Anayasa'nın ilk üç maddesi tartışmaya açılmış, ülkenin bölünmez bütünlüğü tehlikeye girmiştir. Yargı üzerinden korku imparatorluğu yaratılarak Cumhuriyetimizin temel kazanımları yok edilmek istenmektedir” dedi.

Yıldırım, TBB Başkanı Feyzioğlu'nu işaret ederek, Barolar Birliği'nin sadece başkan değil bir lider çıkardığını, o liderin bugün ülkenin üzerinde bir kutup yıldızı gibi parladığını kaydetti.

Panelin ilk oturumunun başkanlığını yürüten Prof. Dr. Hasan Berke Dilan “Trakya'da Tarih Bilincinin Oluşumu” konulu bir sunum yaptı. Daha sonra Doç. Dr. Ahmet Yaraş, “Trakya'nın Kültürel Mirası”, Ali Arslan “Fotoğraf ve Video Filmlerle Balkan Savaşları” ve Prof. Dr. Erol Cihan “Balkan Faciasının Tarih Bilinci Açısından Değerlendirilmesi” konularında sunum yaptılar.

İkinci oturumun başkanlığını yapan Av. İ.Güneş Gürseler “Milli Mücadelede ve Lozan'da Trakya”, Doç. Dr. Orhan Koloğlu “Mondros Mütarekesine Kadar Trakya'nın Durumu”, Prof. Dr. Hasan Berke Dilan “Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Nasıl Kuruldu?”, Prof. Dr. Kemal Arı “Lozan Barış Anlaşması ve Trakya” konularını ele aldılar.

Etkinlik Prof. Dr. Hasan Köni'nin genel değerlendirmesiyle sona eren erdi.