DENİZ POYRAZ DAVASI

1901

SAĞKAN: AVUKATSIZ BİR YARGILAMAYI KABUL EDEMEYİZ

TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, Başkan Yardımcısı Av. Gürkan Altun ve Yönetim Kurulu üyesi Av. Ercan Demir ile çok sayıda Baro Başkanı, Deniz Poyraz’ın HDP İzmir il binasında Onur Gencer tarafından öldürülmesiyle ilgili davayı takip etmek için duruşmanın yapıldığı Şakran Cezaevi Yerleşkesi’ndeydi.

Duruşma salonuna girerken x-ray cihazından geçmeleri istenen Sağkan ve beraberindeki heyet, bu hukuksuz uygulamaya karşı çıktıktan sonra uygulamanın sonlandırılması ile birlikte salona girdiler. Fakat asil avukatların yanında yetki belgesi ile duruşmaya katılmak isteyen avukatların duruşmaya kabul edilmemesi üzerine vekaleti olan avukatlar ile TBB Başkanı Sağkan ve Yönetim Kurulu üyeleri de salondan ayrıldılar. Duruşma sadece sanık avukatının katılımıyla, katılan vekillerinin olmadığı bir şekilde görülmeye devam ederken, Sağkan yaptığı açıklamada yaşananlara tepki gösterdi:

“Geçen celse burada yaşanan, aslında ülkemizde kimsenin tasvip etmeyeceği, avukatların ve vatandaşların biber gazıyla, tazyikli suyla uzaklaştırıldığı o görüntülerin yaşanmaması ve adil bir yargılama yapılması için bugün burada bulunduk. Ancak ilk anından itibaren maalesef ki hukuksuzluklarla başlayan bir günden bahsediyorum. Duruşma salonuna x-ray cihazından sinyal vermeden girmemiz bekleniyor. Tabi ki bunu kabul etmedik, böyle bir uygulamayı kabul edemeyiz. Bizler avukatlarız, bizler yargılamanın üvey evlatları değil asli kurucu unsuruyuz. Mesleğimize dönük böyle bir itibarsızlaştırma çabasını da kabul etmedik. Uzun süre bunun mücadelesini verdik ve aranmadan içeri girebildik. Ancak bir önceki celse verilen ve hukuki hiçbir geçerliliği olmayan; asil avukatların yanında yetki belgesi ile duruşmaya katılan avukatların duruşmaya kabul edilmeyeceği yönündeki karardan geri adım atılmayacağını öğrenince, meslektaşlarımızın bulunmadığı yerde bizlerin de kalmasının zaten mümkün olmaması sebebiyle duruşma salonunu terk ettik”.

Sağkan, avukatsız yapılan bir yargılamanın hukuki olmasının mümkün olmadığını söyledi:

“Koca bir salonda tek bir tane dahi katılan vekili bulunmuyor. Bu şekilde yapılan bir yargılamanın sonunda da bunun adil bir yargılama olduğuna kamuoyunun inanması bekleniyor. Tabi ki böyle bir yargılamayı kabul edemeyiz. Bu bizim mesleğimizin itibarsızlaştırılmasına dönük bir politikadır. Tabi ki buna karşı mücadele edeceğiz. Yasal bütün yöntemleri kullanacağız”.

çıkacak kararın tarafsız ve bağımsız bir yargılama neticesinde alındığı görüntüsünü vermekten de uzak olduğunu ifade eden Sağkan, “Vicdanlarda da bu yargılama her zaman bu haliyle, avukatsız bir yargılama olarak hatırlanacak” dedi.

Mahkemenin kararını açıklamasının ardından görüşü sorulan Sağkan, “Sanığın isnat edilen eylemi gerçekleştirdiği hem kendi ikrarı hem de somut delillerle sabit. Haliyle Mahkemenin sanığa ilişkin olarak bu kararı alacağı zaten herkesin bildiği bir gerçekti. Ancak katılan vekillerinin davaya katkı sunmasının hukuksuz bir kararla engellenmesi ile birlikte, yaşanan olayın arkasında başka unsurların, azmettiricilerin olup olmadığı yönündeki kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini etkin şekilde sunma hakları ellerinden alınmıştır. Bu yönüyle adil bir yargılamadan ve her türlü tartışmadan uzak şekilde maddi gerçeğe ulaşıldığı konusunda kamu vicdanının tatmin olduğundan bahsedilemez” değerlendirmesini yaptı.


Haber ile ilgili Görseller

Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle