İZMİR BAROSU ÖNCEKİ DÖNEM BAŞKANI VE YÖNETİCİLERİNİN BERAATİYLE SONUÇLANAN DAVAYI TBB BAŞKAN VE YÖNETİMİ İZLEDİ
SAĞKAN: NEFRETE İNAT, YAŞASIN HAYAT
İzmir Barosu önceki dönem Başkanı Av. özkan Yücel ve 10 yönetim kurulu üyesinin, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın ayrımcı ifadelerine karşı yaptıkları açıklama nedeniyle dini değerleri aşağılama suçlamasıyla yargılandıkları davayı, TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) adına Birlik Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, Başkan Yardımcısı Av. Ercan Demir ve Sayman Av. Gökhan Bozkurt izledi.
İzmir Adliyesi 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve çok sayıda meslektaşın destek olmak amacıyla katıldığı ilk duruşmada kararını açıklayan mahkeme heyeti “suçun unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle avukatların ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
“BAROLAR OLDUĞU SüRECE BU TüR BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ”
Karardan sonra TBB Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz ve avukatlar ortak bir basın açıklaması yaptı.
TBB Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, “İzmir Barosu önceki dönem başkanı ve yönetiminin yaptığı tamamen hukuk sınırları içerisinde bir açıklama sebebiyle o günden itibaren başlayan ve üzerinde çok yoğun bir siyasi baskının olduğunu gördüğümüz soruşturma ve kovuşturma süreci bugün itibariyle meslektaşlarımızın beraatiyle sonuçlanmıştır. Beraat kararının gerekçesi de delil yetersizliği değil, suçun unsurlarının oluşmadığı şeklinde net bir gerekçedir. Bu tabii ki bizi tek başına mutlu edecek bir gelişme değil. çünkü aslında burada, bu tür yargılamalarla yapılmak istenenin sadece o yargılamanın tarafları üzerinde baskı kurmak olmadığını çok iyi biliyoruz. Burada yapılmak istenen tüm muhalif seslere, kamuoyuna, basına, sivil topluma gözdağı vermektir. Ancak bugünkü duruşma şunu da göstermiştir, bu ülkede barolar ve özgür demokratik kitle örgütleri olduğu müddetçe baskılar karşısında kimse yalnız kalmayacak. Dayanışma ile insan haklarını savunmaya devam edeceğiz. Nefrete inat, yaşasın hayat” diye konuştu.
İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz da “İzmir Barosu’nun geçmişten bugüne bütün açıklamaları, özellikle nefret diliyle ötekileştirilen ve dışlanan bireyler adına yapılan açıklamalara karşı gösterdiği direnç bugün de karşılığını buldu ve meslektaşlarımız beraat ettiler. Unutulmamalıdır ki düşünce, ifade özgürlüğü ve İzmir Barosu yargılanamaz” dedi.