Su, Değerlidir!

1577

Dünya nüfusu, sürekli bir şekilde artıyor. Haliyle, ihtiyaçlar da. Dünya’ya gelen her bir insanla birlikte, bir ihtiyaçlar kümesi de ortaya çıkıyor. Bu ihtiyaçları, Dünya’nın dengesini bozmadan, sürdürülebilirlik temelinde karşılamak ise bugünün en esaslı sorunu.

Yaşamsal ihtiyaçların başında, temiz su geliyor. Dünya’nın yarısından fazlası sulardan oluşmakla beraber, içme ve diğer insan kullanımları için varolan temiz su miktarı son derece kısıtlı. üstüne; son yüz yıllık dönemde, su kaynaklarının çeşitli sebeplerle (madencilik ve sanayi faaliyetleri, tarımda kimyasal kullanımının yaygınlaşması vb) kirletilmesi, tarımsal kullanımın artması nedeniyle su kaynaklarının küçülmesi, büyüyen kentlerde su hasadı yapılamadığı için kullanılabilir temiz suyun atıksuya dönüşmesi gibi sebeplerle, varolan kaynakların durumu da gün geçtikçe kötüye gidiyor.
Yani, mevcut içme suyunun sürdürülebilir kullanımı için dünya çapında su yönetim planına ihtiyaç var. Bu durum dikkate alınarak, giderek önem kazanan temiz su sorunu hakkında farkındalık oluşturabilmek amacıyla 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilerek onaylanan bir kararla, 22 Mart günü “Dünya Su Günü” olarak ilan edilmiştir.

Küresel ısınma ile birlikte, bir yandan kıyı bölgelerinin su altında kalması beklenirken, öte yandan da değişen ve düzensizleşen yağış rejimleriyle beraber, pek çok yerde gerekenin çok azı kadar temiz suya erişim olabileceği öngörülmektedir. Bu nedenle, mevcut su kaynaklarının iyi yönetilmesi, korunması ve geliştirilmesi, özellikle de kentlerde suyun tekrar tekrar kullanımını mümkün kılan, sürdürülebilir döngüsel süreçlerin inşası önem kazanmıştır.

Unutmamamız gereken husus; ihtiyaç duyduğumuz suyu doğadan, çevremizden alıp kullandıktan sonra yeniden doğaya, çevremize verdiğimizdir. Temiz aldığımız suyu, kullandıktan sonra kirletilmiş olarak çevremize bıraktığımızda, temiz su elde etme şansımızı ortadan kaldırmış oluyoruz. Bu da suyun gerçek değerini anlayamadığımızı ortaya koyuyor.

Bugün TÜRKİYE’de pek çok büyük şehir dahil, yerleşim yerlerinin çoğunda, suyun tekrar kullanımına imkan veren arıtma sistemleri yoktur veya ihtiyacı karşılamaya yeterli değildir. Oysa, yerleşim yerinde kullanılan suyun arıtılarak tarım ve sanayi kullanımına tahsis edilmesi, yağmur sularının hasadının tam bir şekilde yapılabilmesi hallerinde kentler ve diğer yerleşim alanlarının su ihtiyacını karşılamak mümkün olabilecektir.

Paydaşların görüşleri alınarak; tarımda kimyasal kullanımını azaltmaya ve sanayi tesisleri ile kentlerin arıtma sistemlerinin eksiksiz bir şekilde çalışmasının teminine yönelik hazırlanacak su yönetim planları ile su kaynaklarının temiz kalması sağlanabilecektir. Aksi taktirde, bugünkü gidişle, TÜRKİYE’nin akarsuları ve su havzalarında temiz su bulmak giderek güçleşecektir.

TBB çevre ve Kent Hukuku Komisyonu olarak, yargının bu temel sorunla ilgili, farkındalığını gösterir kararlarından umutlu olduğumuzu da belirtmek isteriz. Anayasa Mahkemesi, 01.02.2018 tarihli Binali özkaradeniz vd kararı ile (2014/4686 Başvuru No), belediye tarafından, kanalizasyon suyunun hiçbir arıtıma tabi tutulmaksızın akarsuya dökülmesinin, yöre sakinlerinin özel ve aile hayatına saygı hakkı bağlamında, kamu makamlarının üzerlerine düşen pozitif yükümlülüklerini yerine getirmemesi anlamına geldiğine hükmetmiştir. Görevlerini yerine getirmeyen yerel yönetimlerin maddi açıdan tazmin yükümlülüğü ile karşı karşıya olduklarının hükme bağlanması açısından önemli olan bu karar, çevre sorunlarına karşı, yurttaşlar tarafından yargı süreçlerinin kullanımının güzel bir örneğidir.

Gönül isterdi ki, bugün, TÜRKİYE’nin merkezi yönetimi ile tüm belediyeleri “Dünya Su Günü” kapsamında, yurttaşların ve diğer canlıların su ihtiyaçlarını uzun vadede, sürdürülebilirlik temelinde karşılamak için yaptıklarını, yapacaklarını ilan etsinler, mali güç ve kaynaklarını arıtma tesisleri ve su hasadına ayırsınlar ki yakın bir gelecekte, TÜRKİYE’de arıtma olmayan en ufak bir yerleşim bile kalmasın! Günlük siyaset, politika tartışmaları arasında, varoluşsal ihtiyaçlarımızı karşılamaya yönelik çabaları ertelememek için, bir kez daha söyleyelim; su, değerlidir.