TBB YÖNETİMİ VE BAROLAR, HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILAN İSTANBUL BAROSU YÖNETİMİNİ YALNIZ BIRAKMADI

1927

Sağkan: Bu soruşturmaya meşruiyet kazandırmayacağımızı beyan etmeye geldik

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, Yönetim Kurulu üyeleri ile çok sayıda Baro Başkan ve temsilcisi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında başlatılan soruşturma kapsamında ifade vermeye davet edilen İstanbul Barosu Başkanı Av. İbrahim Özden Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyelerini yalnız bırakmadı.

Çağlayan Adliyesi'nde, 07 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirilen işlemlerde TBB Başkanı Sağkan, Cumhuriyet Savcıları ile görüşmeye İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu ile birlikte girerken; TBB Başkan yardımcıları Av. Ercan Demir, Av. Bahar Gültekin Candemir, Yönetim Kurulu üyeleri Av. Kemal Aytaç, Av. Melih Yardımcı, Av. Nizam Dilek ve Av. Ali Bayram da İstanbul Barosu'na destek vermek amacıyla Adliye'deydi.

Cumhuriyet Savcılığına beyanda bulunmadan önce; TBB Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, İstanbul Barosu Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri; Adıyaman, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kocaeli, Kırklareli, Manisa, Mardin, Muş, Sakarya, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Van, Yalova ve Zonguldak Barolarından Başkan ve temsilcilerin katıldığı ortak bir basın açıklaması yapıldı.

"SAVUNMA MESLEĞİNİ SAVUNMAK İÇİN BURADAYIZ"

Sağkan basın açıklamasında, TBB ve Barolar olarak yıllardır yaşanan haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı mağdurun sesi olmak için bir arada bulunduklarını hatırlatarak şunları söyledi:

"Basın hürriyeti kısıtlandığında, basının haber verme hakkını savunurken tüm yurttaşlarımızın da haber alma hakkını savunduk. Kadına dönük şiddette kadının yanında olduk, çocuk istismarında çocuğun yanında yer aldık. Yok edilen zeytinlikler için bu ülkenin nefesi olmaya çalıştık. Bugün de 147 yıldır bu topraklarda hakkın, hukukun, adaletin sesi olan İstanbul Baromuzun Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında başlatılan hukuka tamamen aykırı, ifade hürriyetini kısıtlayıcı şekilde yapılan bu soruşturmaya karşı Baromuzun yanında savunma mesleğini savunmak için buradayız.

İstanbul Barosu’nu savunurken aynı zamanda bu topraklarda yaşayan 85 milyon yurttaşımızın her birinin temel hak ve özgürlüklerini savunmak için buradayız. 147 yıldır İstanbul Barosu bunu yapıyor; her bir yurttaşımızın temel hak ve özgürlüklerini savunuyor, Cumhuriyet'in kurucu değerlerini savunuyor; laikliği, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü savunuyor. İşte bugün o ses susturulmaya çalışılıyor, onun için buradayız."

"İFADE VERMEK İÇİN DEĞİL, BEYANDA BULUNMAK İÇİN BURADAYIZ"

Sağkan; İstanbul Barosu'nun, diğer tüm Baroların, Türkiye Barolar Birliği'nin ve 190 bin avukatın bu tür soruşturmalardan sinip korkmayacağını, hakkı ve hukuku cesaretle savunmaya devam edeceğini kaydettiği konuşmasında; darbe döneminde İstanbul Barosu'nun kapısına mühür vurulmaya çalışıldığını da hatırlattı. Sağkan, "Ancak tarih önünde kimin mahkum olduğunu bugün hep beraber görüyoruz. Bugün yürütülmeye çalışılan soruşturmanın sonucunda da kimin mahkum olacağını hep beraber göreceğiz" dedi.

İstanbul Barosu Başkan ve Yönetiminin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadeye davet edildiği soruşturma sürecinin sadece usul bakımından bakıldığında dahi ilk anından itibaren Anayasa'ya ve mevzuata aykırı olarak yürütüldüğünü ifade eden Sağkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul Barosu ve Yönetim Kurulu hakkında henüz yasal olarak bir soruşturma açılmadığı halde Başsavcılık tarafından kendileri hakkında soruşturma başlatıldığı kamuoyuyla paylaşıldı. Akabinde üç gün içinde Adalet Bakanlığı’nın iç genelgesindeki beyan isteme prosedürü işletilmeden Bakanlık tarafından soruşturma izni verildiğini öğrendik. Bugün de ifadeye davet edildi Baro yönetimimiz. Bugün burada ifade vermek için hazır bulunmuyoruz. Sayın savcılara, avukatlar hakkındaki özel soruşturmanın nasıl yürütülmesi gerektiğini anlatmak, eksiklikleri ortaya koymak, düğmenin ilk baştan yanlış iliklendiği bir soruşturmaya meşruiyet kazandırmayacağımızı, ifade veren şüpheli pozisyonunda bulunmadığımızı, Adalet Bakanlığı’nın 13 nolu ilk genelgesi uyarınca, sadece beyan vermek üzere burada bulunduğumuzu ifade edeceğiz. Usül esastan çok daha önemlidir. O nedenle bugün İstanbul Barosu Başkanımız ve Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte sayın savcılara usulü yerine getirmeleri konusundaki beyanlarımızı ileteceğiz."

VİDEOYU GÖRÜNTÜLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ


Haber ile ilgili Görseller

Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle
Görüntüle