TUBAKKOM KAMUOYU DUYURUSU

5751

TÜBAKKOM
KAMUOYU DUYURUSU

14 Ocak 2016 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun hazırlamış olduğu rapor, 16 Mayıs 2016 tarihi itibari ile Meclis Başkanlığı’na sunulmuştur.

Adı geçen rapor, komisyonumuzca incelenmiş ve görülmüştür ki; kadın ve çocuk hakları konusunda iyileştirmeler yerine mevcut hakların geri alımı sonucunu doğuracak öneriler içermektedir.

Son derece kaygı verici bir zihniyetin ürünü bu durum, kadının insan haklarının yılmaz savunucusu olmuş biz kadın hukukçuları dehşete düşürmüştür.

Komisyon çalışmaları esnasında da ne yazık ki konunun uzmanı kişi ve kurumlardan uzak bir ekiple çalışma yapmış olmaları ve özellikle Türkiye Barolar Birliği bünyesinde teşekkül etmiş hukukçu kadınlardan oluşan ve tüm Türkiye'de örgütlenmiş en büyük kadın hakları komisyonu olan Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu’nun (TÜBAKKOM) ve diğer tüm örgütlü kadın hakları komisyonlarının fikir ve önerilerinin alınmamış olması yine bir şeyler bahane edilerek kadınların haklarının elinden alınma çabasıdır.

Dolayısıyla raporda Ceza Kanunu, Medeni Kanun ve 6284 sayılı Kanun’da yapılması istenen ve yine Ortaçağdan kalma anti-demokratik torba yasa mantığı ile düşünülen değişiklik önerilerinden;

Çocukların tecavüzcüleri ile evlendirilmeleri,

İstanbul Sözleşmesi’ne rağmen hem boşanmalarda hem 6284 sayılı Kanun’a dayanan başvurularda uzlaşma ve arabuluculuk gibi yöntemlerin önerilmesi,

Şiddete maruz kalan Kadınların mesai saati içerisinde karakollara başvurmasının önünün kapanması,

Koruma kararları için delil ve belge aranması, buna dayanarak tedbir süresinin kısaltılması,

Aile Hukuku ile ilgili tüm duruşmaların ‘kol kırılır, yen içinde kalır’ mantığı ile gizli yapılması,

Kadının nafaka hakkının süreye bağlanarak kısıtlanması,

Mal paylaşımında dava açma süresinin kısaltılması,

Uluslararası sözleşmelere aykırı olarak danışmanlık hizmetinin dini temeller esasına oturtulma önerileri,

CEDAW ve İstanbul Sözleşmeleri ışığında kadın hakları, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması, ayrımcılık karşıtlığı ve kadının güçlendirilmesi ilkelerine tamamıyla aykırı bu komisyon raporu kabul edilemez.

Ülkemizde son zamanlarda sistemli bir şekilde yürütülen kadın aleyhine oluşturulan algı, yapılan açıklamalar ve uygulamalar bizleri son derece üzse de asla yıldıramayacaktır.

Bu bağlamda TÜBAKKOM olarak bir kez daha ifade etmek isteriz ki; Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve devrimleri ışığında laik, demokratik hukuk devletinin aydınlık yolundan bir an dahi sapmadan hakkı teslim edilmemiş tek bir kadın kalmayıncaya kadar bu büyük mücadeleye devam edeceğiz.

TÜBAKKOM 13. DÖNEM SÖZCÜSÜ

OSMANİYE BARO BAŞKANLIĞI