Türkiye Barolar Birliği Yasa İzleme Merkezi Sözcüsü Doç. Dr. Umut Yeniocak, Danıştay’ın son İçtihadı Birleştirme Kararı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

866

19 Haziran 2022 tarihli Resmî Gazetede Danıştay’ın, 15.03.2022 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı yayımlandı. Doç. Dr. Umut Yeniocak, Danıştay’ın, bireylerin İdareye karşı dava açma hakkını önemli ölçüde kısıtlayan bir karar verdiğini belirtti.

Yeniocak, “Karar, Anayasa'ya aykırıdır ve idare karşısında kişilerin hak arama özgürlüğünü kısıtlamıştır!” dedi.
Bu kararında Danıştay’ın, bireylerin başvurularına İdarenin süresi içinde yanıt vermeyerek zımnen (örtülü olarak) ret ettiği işlemler hakkında dava açma süresinin ne zaman başlayacağı ve sürenin ne olacağı konularındaki içtihat farklılıklarını gidermeye gerek görmediğini belirtti.

Ayrıca İdarenin yazılı olarak ret ettiği fakat verilen cevapta bireyin hangi sürede dava açması gerektiği bilgisine yer verilmemiş olsa dahi dava açma süresinin 30 ve 60 günlük genel dava süresi olarak uygulanması ve sürenin yazılı cevabın tebliğinden itibaren başlaması gerektiği yönünde karar verildiğine dikkat çekti.

Bu karar ile bireyin idare karşısında hak arama özgürlüğünün önemli ölçüde kısıtlandığını dile getiren Doç. Dr. Umut Yeniocak, kararın gerekçesinde özellikle iki dayanağın öne çıktığını belirtti. Doç. Dr. Yeniocak, “Birincisi, idareye karşı dava açma hakkının süresiz olmasının adil olmayacağı, ikincisi ise, idare hukukundaki 30 ve 60 günlük genel dava sürelerinin herkesçe bilindiği iddiasıdır.” diye konuştu. Bahsi geçen iki gerekçenin de isabetli olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Yeniocak, “Dava açma hakkının süreyle kısıtlanması gerektiği doğru olsa da dava açma süresinin idarece belirtilmediği durumlarda yine de 30 ve 60 günlük genel sürelerin uygulanması ve sürenin tebliğ tarihinden itibaren başlatılması, dava süresinin kolaylıkla kaçırılmasına ve bireylerin mağdur olmasına sebep olacaktır.” açıklamasını yaptı.

“Verilen Karar, Anayasa'nın 40. maddesine aykırıdır!”
İdari dava sürelerinin herkesçe bilindiği iddiasının ise, içinde yaşadığımız toplumun ortalama eğitim seviyesini göz ardı eden, soyut bir iddiadan ibaret olduğuna işaret eden Doç. Dr. Yeniocak, “Verilen Karar, Anayasa'nın 40. maddesine de aykırıdır! çünkü Anayasa'nın 40. maddesinde ‘Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır’ kuralı yer alır. Bu kuraldan açıkça anlaşıldığı üzere, İdarenin bireye verdiği yazılı ret cevabında kanun yollarını ve dava süresini bildirmediği hâllerde, unsurları tamamlanmış ve usulüne uygun bir yazılı cevap verilmemiş sayılmalı ve dava açma süreleri işlemeye başlamamalıdır.” şeklinde ifade etti.

Karar bilgisi:

- Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 15.03.2022 tarihli, 2021/2 E., 2022/1 K. sayılı Kararı

- Yayımlandığı Resmî Gazete - 19.06.2022/31871