Ziyaret

6565

Yargıda Birlik Derneği Başkanı Dr. Birol Kırmaz ile Yönetim Kurulu üyeleri Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Musa Heybet, Adalet Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Turan Kuloğlu, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Berrin Aksoyak ve Ankara Cumhuriyet Savcısı Elif Aydan Bozfırat, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nu ziyaret ettiler.

TBB Genel Sekreteri Av. Güneş Gürseler, Başkan Başdanışmanı Av. Zafer Köken ile Erzurum Barosu Başkanı Av. Talat Göğebakan’ın da hazır bulunduğu görüşmede ilk olarak söz alan Yargıda Birlik Derneği Başkanı Dr. Birol Kırmaz, Yargıda Birlik Derneği olarak Türkiye Barolar Birliği ile iletişim ve işbirliğini çok önemsediklerini ifade etti. Barolar Birliği ile yapacakları çalışmaların yargı sistemine çok büyük katkı sağlayacağını belirten Kırmaz, “Yargının vazgeçilmez unsuru olan avukatlar ve yargı mensuplarının bir araya gelmesiyle oluşacak sinerjinin Milletimizin vicdanındaki adil ve güvenilir yargının yeniden tesisi için çok faydalı olacağını düşünüyorum. Dernek ve Birlik olarak daha güzel işlere birlikte imza atmayı diliyorum” diye konuştu.

Ankara Kızılay’da gerçekleşen terör saldırısına da değinen Kırmaz, “Dünkü terör saldırısında içimiz çok yandı. Yıkılmadık, yıkılmayacağız. Üzerimize düşen ne olursa olsun yargı mensupları olarak yerine getireceğiz. Biz terörün karşısında biriz, beraberiz. Biz terör karşısında cansiperane, fedakârca mücadele eden yargı mensuplarımızın, güvenlik güçlerimizin yanındayız. Bu çerçevede Türk hâkim ve savcıları olarak canımız pahasına da olsa üzerimize düşen her türlü vazifeyi yerine getireceğiz” dedi.

Sözlerine Ankara’daki hain saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek başlayan TBB Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ise, “Terör olaylarında şehit olan askerlerimizi, polislerimizi, vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum, ruhları şad olsun. Ailelerine ve Türk Milletine sabırlar diliyorum. Türkiye maalesef duygusal bir kopuşa sürüklenmek isteniyor. Etnik kökenden, mezhepten, siyasi duruştan farklı kamplara ayrılmamızı ve ayrıldığımız o kamplardan birbirimizi sözlü kurşunlarla vurmamızı istiyorlar. Buna karşı elimizdeki en güçlü araç; hukuk, hukukun üstünlüğü. Bu toplumu 78 milyonuyla Türk Milletinin asli unsuru hissettirmek için hukuku elbirliğiyle üstün kılmak zorundayız. Her Türk vatandaşı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu için hem güven duymalı, hem gurur duymalı, hem de mutlu olmalı. İşte adalet mülkün temelidir dediğimizde üzerimizdeki ağır sorumluluk buradan geliyor. Gerçekten Türkiye’yi refah içerisinde, kardeşlik içerisinde, kucaklaşarak yaşatacak elimizdeki tek araç bu. Biz, sonuna kadar teröre karşı devletimizin yanındayız” ifadelerini kullandı.

Yargının kurucu unsurlarının yan yana gelmesinin, iletişim kurmasının ve birbirlerini hasım olarak değil de çözüm ortağı olarak benimsemesinin önemine dikkat çeken Feyzioğlu şunları söyledi:

“Devletin terör örgütü karşısındaki en büyük gücü, uçağı, tankı, topu, tüfeği değil; hukuktan aldığı meşruiyetidir. Bu meşruiyeti korumak da yargının asli vazifesi olmaktadır. Ben, Türk Milleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası noktasında binlerce Türk hakimi, binlerce Cumhuriyet savcısı, binlerce avukatla aynı safta kucaklaştığımızı gururla ve mutlulukla ifade ediyorum. Aynı kökten neşet ettiğimizi ifade ettikten sonra ayrılan dallar bizim zenginliğimizdir. Bu dalları da budamak yerine gürleşmesini sağlamak gerekir, ama aynı kökten geldiğimizi asla unutmadan.”